21. maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olup; tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgeIemesine bağlı olduğu-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönündeki iddia mahkemede her türlü delille kanıtlanabileceğinden mahkemece öncelikle duruşma açılarak borçluya ve alacaklıya anılan konudaki delillerinin sunmaları için imkan tanınmasının gerekeceği-
Aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, mahkemece tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığı usulünce araştırılmaksızın, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilemeyeceği-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçası icra dosyası içinde bulunmakta olup, borçlu duruşmaya gelmese de, icra dosyası içindeki tebligat parçası incelenerek borçlunun tebligatın usulsüzlüğü şikayeti hakkında sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı vekilinin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğini istediği adresin borçlunun adres kayıt sistemindeki- "MERNİS" adresi olup olmadığı araştırılmamış olduğundan mahkemece bu hususun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi gereğince “muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği” bu maddelerde öngörülen şekilde tevsik edilmeden (belgelendirilmeden), yapılan tebligat işleminin geçerli sayılmayacağı-
İcra emri Tebligat Tüzüğünün 18.maddesinde belirtildiği şekilde, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştirildiğinden yapılan tebliğin usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligat usulsüz olsa dahi muhatabın takipten haberdar olması halinde tebligat geçerli sayılacağından, muhatabın beyan ettiği tarihin “tebliğ tarihi” olarak kabul edileceği-