Şikayetçi 06.07.2010 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğine göre bu tarihte haciz ihbarlarından haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu, şikayetinde ikametgah adresinin, ödeme emri gönderilen adresten farklı bir adres olduğunu iddia ettiğinden borçlunun bu yöndeki iddia ve delilleri araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçluya yapılan ödeme emri tebliğ belgesinin incelenmesinde, muhatabın nerede olduğunun bilinmediği yönünde komşusunun beyanının mevcut olduğu ancak tebliğ memuru tarafından beyanı yapanın imzasının alınmadığı veya imzadan çekinmiş ise, bu husus şerh edilmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden çalışanına tebligat yapılmak istenmesi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine aykırı olduğundan, bunun doğal sonucu olarak da Tebligat Kanunu’nun 20 ve 21.maddelerine aykırı olmakla usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılırken haber bırakılan komşunun imzasının alınması, imzadan imtina ediliyorsa imtina edildiğine ilişkin tebligatın arkasına şerh düşülmesi gerekeceği; söz konusu kurallara uygun yapılmayan tebligatın geçerli kabul edilemeyeceği-
İcra emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olmasına rağmen, vekil tarafından süresinde “borca itiraz” başvurusu yapılması halinde, icra mahkemesince “icra emrinin iptaline” karar verilemeyeceği-
Satış ilanının borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeni ile ihalenin feshi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Gayrimenkul satış ilanının dava dilekçesinde adı geçen vekil yerine takipte borçlu vekili olmayan aynı isimdeki diğer avukatın adresine isim benzerliği nedeniyle gönderildiği ve tebliğ edildiği anlaşıldığından, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Tüzüğün anılan maddesine göre muhatabın adreste neden bulunmadığı komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir veya memurları .... vs. gibi kimselerden sorulmalı, tevziat saatinden sonra adrese gelindiğinin tesbit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelenmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabileceği-
Borçlu şirkete çıkartılan ödeme emri tebligatının “aynı işyerinde daimi çalıştığını işçisi olduğunu beyan eden …’e tebliğ edildi” şeklinde tebliğ yapılmış olup yetkilinin tebliğ saatinde orada olup olmadığı araştırılmamış olduğundan ve bu durum tebligat mazbatasına da tevsik edilmediğinden usulsüz olduğu-