Şikayetçi borçluya gönderilen tebligat evrakında tebliğ memurunun ad ve soyadı yazılı olmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Şikayetçi borçlu şirkete, ticaret sicil adresi dışında yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu, dolayısıyla daha sonra aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebliğlerinin de usulsüz olacağı- Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca haciz tarihinin öğrenme tarihi (tebligat tarihi) olarak kabulü ile itirazın da bir gün sonra yapılması nedeni ile süresinde olan imzaya itiraz hususunda İİK'nun 170/3. maddesinde belirtilen yasal prosedür tamamlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
3. kişi Kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Bir davanın görülebilmesi için, o davada öncelikle taraf teşkili sağlanması gerekeceği, taraf teşkili sağlanmadan yapılan işin esası hakkında hüküm kurulmayacağı-
Tebligat Kanununun 35/2. hükmü gereği adres kayıt isteminde yerleşim yeri adresi bulunup bulunmadığı araştırılmadan yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tebliğ şerhinde, muhatabın işe gittiğinin kim tarafından beyan edildiği anlaşılamadığından ve haber verilen komşunun imzası veya imzadan imtina ettiği tebligat tutanağına yazılmadığından yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Satış ilanı tebligatının, daha önce icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği adrese gönderildiği, bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adreste, tebliğ tarihinde yürürlükte olan Tebligat Kanununun 35.maddesine göre 25/12/2010 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu tebligatın usulüne uygun olduğu-
Şikayetçi 06.07.2010 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğine göre bu tarihte haciz ihbarlarından haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu, şikayetinde ikametgah adresinin, ödeme emri gönderilen adresten farklı bir adres olduğunu iddia ettiğinden borçlunun bu yöndeki iddia ve delilleri araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-