Ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinde tebliği çıkaran icra müdürlüğünce tebliğ evrakı üzerine, adresin, adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin bir kaydın yazılmadığı, bu kaydın posta memurunun kaşesi ile ilave edildiği görüldüğünden tebligat üzerinde yazılı adres muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olsa dahi usulüne uygun bir tebliğ işleminden söz edilemeyeceği-
Her ne kadar kıymet takdir raporu tebligatında “adres kayıt sistemindeki adresidir” şerhi düşülerek borçlunun önceki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmış ise de; icra dosyasında yer alan mernis sorgulamalarında borçlunun herhangi bir adres bilgisinin olmadığı anlaşıldığından borçlunun mernis kaydı bulunmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğu-
Takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciiye yöneltebilmesi usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabileceğinden şikayet konusu yapılan tebligatların, TK.'nun 10/2.maddesi gözardı edilerek, borçlulara önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatların usule aykırı olduğu-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerinin esas alınacağı-
Alacaklı tarafından aynı kira alacağı nedeniyle daha evvel takip yaptığı takip dosyasında gösterilen borçlu adresinin "…" olduğu, borçlunun da bu adresi kabul ettiği gözetildiğinde, bu adresin borçlunun bilinen en son adresi olarak kabulü gerekeceği-
Tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adrese çıkarılacak tebligattan sonuç alınmaması halinde, borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yeni adresinin "bilinen en son adres" olarak kabul edilerek, bu adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı-
Ödeme emrinin ilamdaki vekil yerine asile tebliğ edilmesi ödeme emrinin iptalini gerektirse de, borçlu icra mahkemesine esasa yönelik itiraz ve şikayetlerini de bildirdiğinden, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararının olmadığı, borçlunun esasa ilişkin itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verileceği-
Borçlu şikayetinde, tebliğ yapılan kişinin kardeşi olmadığını beyan ettiğine göre bu iddianın ve muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-
Tebligat Kanunu 35. maddesine göre yapılan tebligat, borçlunun adres kayıt sisteminde adresi olmadığı taktirde yapılabileceğinden yine Tebligat Kanunun 35. maddesinde belirtildiği hal ve şartlara uygun yapılmadığından usulsüz olduğu-