Muhatabın adreste bulunmama sebebi, tevziat saatlerinde dönüp dönmeyeceği belirtilmeden yapılan tebliğin usulsüz olacağı-
Borçlu delil listesinde zabıta araştırmasına dayandığından, borçlunun tebliğ tarihinde tebligat adresinde oturup oturmadığının araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunlu olduğu- Borçlu asile yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda haczin bu tarihte öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği-taşınmazın haczinden sonra, borçlunun haciz işlemini öğrendiğinin kabulünü gerektirecek nitelikte dosyada yapılmış bir işlemin bulunmadığı- Borçlu vekilinin şikayet tarihinden daha evvel haczi öğrendiği, yani kendisinin beyan ettiği tarihin aksi kesin ve geçerli bir yazılı belge ile ispatlanamadığından haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğunun kabulünün gerekeceği-
Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği, muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulünün gerekeceği-
Borçlu şirketin tasfiye halinde olmasına karşın satış ilanının -tasfiye memuru yerine- şirketin ticaret sicilindeki adresine yapılmasının usulsüz olacağı, bu durumda borçluya satış ilanı usulsüz tebliğ edilmiş olacağından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İnkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı Kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılmış ise, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verileceği-
Haciz ihbarnamelerinin tebliğinde,tebligat usulsüz yapılmış ancak, muhatabı tebliğden haberdar ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağının açıklandığı, muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacağı, bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesinin gerekeceği-
Borçlu adına adrese çıkarılan ödeme emrinin "Muhatabı İstanbul’da ikamet ettiği eltisinin beyanından anlaşılmış olup tebliğ için alınan adrese sevk" şerhiyle başka bir adrese adresine sevkedildiği ve bu adreste bizzat borçlu imzasına tebliğ edildiği, bu aşamadan sonra borçlunun bilinen en son adresi burası olup, yenileme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının ilk gönderilen adrese çıkarılmasının usulsüz olduğu-
7201 Sayılı Yasa’nın 21/1. maddesine göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı, muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligatın iade edilmeyeceği, 21/2. madde gereğince işlem yapılacağı, bunun yapılabilmesi için de aynı yasanın 23/8. maddesi uyarınca buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılmasının zorunlu olduğu-