Takip alacaklısı şirketin, Federal Almanya Büyükelçiliği aleyhine ilamlı takip başlattığı, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 45. maddesi uyarınca Türkiye'de kendilerine tebligat yapılamayacak olan elçi, elçilik katibi gibi kişilerin Dışişleri Bakanlığı tarafından belirleneceği, diplomatik temsilciye doğrudan tebligat yapılamayacağı-
Türkiye'de en az altı ay süreli ikamet tezkeresi almış olan yabancıların merkezi adres kayıt sisteminde yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin bulunmasının zorunlu olduğu-
Somut olayda borçlu adına ödeme emri tebligatının işyeri adresine çıkartıldığının ve aynı adreste çalışan kişinin adına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışana yapılmış olan bu tebligatın, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu-
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler için resmi kayıtlardaki adres esas alındığından borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresine Tebligat Kanunu' nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu-
İlan metinlerinin bir ay süre ile mahkeme divanhanesinde askıya çıkarılması gerektiği-
Vekilin vekillikten çekildiğinin müvekkiline bildirilmeden yargılamaya devam edilemeyeceği-
Davalının tacir olup, basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğu, kendisi ile ilgili sicile adres değişikliğini bildirmekle mükellef olduğu-
Adres yetersizliği nedeniyle iade edilen ödeme emri tebliğ zarfında yazılı adreste numara mevcut olmadığı halde, ticaret odasının bildirdiği adreste numaranın bulunduğu anlaşıldığından, öncelikle bildirilen sicil adresine ödeme emrinin gönderilmesi, evrakın tebliğ edilmeksizin iadesi halinde ancak, Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerektiği- İlk tebligatın adres yetersizliği nedeniyle iade edilmesi üzerine, ticaret sicili adresine doğrudan 35/4.madde gereğince tebligat çıkarılması halinde, yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligatın geçerli sayılacağı ve bu durumda, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksinin ise karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-