Mahkemece “davacı şirketin kanuna aykırı yönetildiği dönemde, yetkililerinin ve işlemlerinin geçersiz olduğu, genel kurul kararlarının da iptal edilip kesinleşmesine istinaden dava konusu satış işleminin geçersiz ve Finansal Kiralama Kanunu ile Finansal Kiralama Sözleşmesi’ne aykırı olması nedeniyle de iptal edilmesi gerektiği” şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de hüküm fıkrasında “davacının davasının reddine ” şeklinde karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği-
Davanın kabul edilme gerekçelerinin kararda açıklanması gerektiği-
Mahkemece düzenlenecek kısa ve gerekçeli kararlara ilişkin hüküm fıkralarında, Özel Daire bozma ilamına hangi açılardan uyulup hangi açılardan uyulmadığının hüküm fıkrasını oluşturacak kalemler yönünden tek tek ve anlaşılır biçimde kaleme alınması, varsa hükmedilen miktarların doğru ve çelişki oluşturmayacak biçimde ortaya konulması; kararın gerekçe bölümünde de bunların nedenlerinin ne olduğu ve bozmanın niçin yerinde bulunmadığı ve dolayısıyla mahkemenin bozulan önceki kararının hangi yönleriyle hukuka uygun olduğunun açıklanması, kararın yargısal denetimi açısından aranan ön koşul olduğu-
Gerekçe içermeyecek biçimde karar yazılamayacağı- Taşınmaza davalının elatıp atmadığı, çekişmeye konu edilen binada kullandığı ya da tasarruf ettiği bir yer olup olmadığı tespit edilmediğinden gerekli araştırmanın yapılmadığı-
Mahkemenin "kısa kararı"nda 'davanın reddine, icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına' denildiği halde, 'gerekçeli karar'da sadece 'davanın reddine' denilmiş, tazminat ile ilgili olarak hükme veya açıklamaya yer verilmemiş olduğu, böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olduğundan, bu durumun, HMK m. 298/2'ye aykırılık teşkil ettiği-
Davanın tahkikat aşamasına geçildiğinde davalı tarafın 6100 sayılı HMK mad.147 uyarınca tahkikat duruşmasına davet edilmesi gerektiğinden, davalının tahkikat duruşmasına katılma imkanı sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması AY mad.36 ve AİHS mad.6'da düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil edeceği- .
Usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davanın sona ereceği (HMK.294); yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm teşkil ettiği; hükmün, yargılamanın sona erdiği duruşmada verileceği ve tefhim olunacağı; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olmayacağı; kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedenini oluşturacağı -
Tapu iptal ve tescil isteğine-
Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi gerektiği- Hükmün tefhiminin herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı- Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerektiği- Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Davalı banka tarafından kredi kullanımında davacıdan masraf adı altında kesilen haksız kesintinin iadesi istemine ilişkin davada, kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde karar verilmesi gerektiği-