Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda mahkemece, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde ve bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak oluştuğu da göz önünde bulundurularak yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Hüküm kısmında bilirkişi tarafından hesaplanan BSMV yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olmasının, HMK'nun 294. ve 297. maddelerine aykırılık teşkil ettiği-
Dava önce davacı mirasçı tarafından tereke adına açılmış, dava sırasında durum anlaşılınca terekeye temsilci atanmış, davaya bir diyeceği olmadığını bildirip sonra davayı takip etmediğinden,terekeye temsilci atanmakla davayı açan mirasçının takip yetkisi kalktığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Usulün öngördüğü anlamda bir hüküm oluşturulması gerekeceği-
Birleşen alacak davası-
Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair, davacı ile davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyizi Yargıtay'da kabil olmak üzere verilen  karar açıkça okunup usulen anlatıldı " denilmekle yetinildiği davada, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/2.  maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hükmün tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamayacağı-
Gerekçeli kararın,  tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı, buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa,  gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekeceği-
Mahkemece son oturum tutanağında "davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine" denilmekle yetinildiği,hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamayacağı-