İcra kefalet tutanağında, haciz tutanağının başlık kısmında "alacak miktarı" gösterilmiş ve tutanağın son kısmında borçlu şirketin o tarihteki ortağı el yazısı ile "dosya borcunun tamamına kefil oluyorum. 22.07.2014" yazarak imzalamakla yasada aranan şekil şartı (TBK. mad. 583) yerine getirilmiş olduğundan, icra mahkemesince, bu konudaki şikayetin reddine karar vermek gerekeceği-
Şekle aykırı düzenlenen kefalet sözleşmesine istinaden kefalet sorumluluğunun doğmayacağı- Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmadığı ve davalının borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı-
Resmi senette, ipoteğin davacı tarafından müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla verildiğinin düzenlendiği, kefalet miktarının, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olunduğunun davacılardan tarafından el yazısıyla yazılı olmadığı, davacılardan birinin diğer davacının eşi olduğu dava konusu ipoteğin, şirket ortağının şirket lehine imzalayacağı kefalet sözleşmesinde eşin rızasının gerekli olmadığına ilişkin TBK'nun 584/3. maddesindeki değişiklikten önce tesis edilmiş olması nedeniyle, kefalet sözleşmesi niteliği de taşıyan ipotek akdinde davacı eşin kefalete ilişkin rızası bulunması gerekirken bulunmadığı anlaşıldığından, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşımadığı gözetilerek kefalet sözleşmesi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği-
İpotoğe konu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipoteğin eşin muvafakati bulunmadığından, geçersiz olduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması yönündeki kesinleşmiş aile mahkemesi kararı ipotek akdiyle ilgili olup geçerli şekilde konulmuş olan kefalet sözleşmesini etkileyici nitelikte olduğu- Mahkemece ortada geçerli bir kefalet bulunduğu gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibare bulunmadığından, TBK.nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Sözleşmede, davalı kefil ile ilgili azami sorumluluk miktarı ve kefalet tarihi kendi el yazısıyla belirtilmediğinden kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun bulunmadığı-
Davalı tarafın itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK.nun 66.maddesi gereği isteyebileceğinden icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı- Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
3. HD. 02.03.2016 T. E: 2015/5270, K: 3072-