İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Sözleşmede, davalı kefil ile ilgili azami sorumluluk miktarı ve kefalet tarihi kendi el yazısıyla belirtilmediğinden kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun bulunmadığı-
Davalı tarafın itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK.nun 66.maddesi gereği isteyebileceğinden icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı- Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
3. HD. 02.03.2016 T. E: 2015/5270, K: 3072-
İcra kefaletinde, "icra kefilinin sorumlu olacağı miktar açıkça gösterilmediği"nden, kefalet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 s. BK. mad. 484 uyarınca "icra emrinin iptali"ne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği, icra kefalet tarihi itibariyle uygulama imkanı bulunmayan TBK. mad. 583 uyarınca icra kefilliği işleminin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
TBK.nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz olduğu-
Kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu-
Davacının dayandığı kira sözleşmesinde de kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre; yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, kefalet süresinin sonunda kefilin borcundan kurtulacağı-
İcra kefalet işleminin geçersiz olduğu iddiasının incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği- Borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden icra kefaleti alındığından mahkemece, icra emrinin iptali yerine, icra kefaletinin iptaline şeklinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borcu söndüren niteliğine olan ödeme belgesinin her aşamada ileri sürülebileceği- Mahkemece, davacıya ait banka hesabına ilişkin takibe konu dönemi kapsayan hesap ekstresi getirtilerek incelenmesi ve ödemelere ilişkin bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-