Kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekeceği, kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefaletin ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerli olduğu-
Taraflar davet edilmeden hüküm kurulamayacağı- Kefaletin geçerli olması için kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla ve bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu-
İİK'nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilâmların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olup, icra kefaletine ilişkin başvuruların ilama aykırılık iddiası niteliğinde bulunduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi oldukları- İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği-
Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefalet söz konusu olmadığı-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemlerine-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
İflasın ertelenmesi istemi sebebiyle mahkemece verilen tedbir kararından sonra takip yapılamayacağı- Yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet sözleşmesinin geçerli olmayacağı-
Dava konusu sözleşmede davalı diğer davalı kiracının 'sözleşmeden doğan borçlarını üstlendiğinden' garanti beyanı asli unsur olmaktan çıkmış olup, feri nitelik yani kefalet amacına yöneldiği, sözleşmede davalının bağımsız bir borcu değil, diğer davalı kiracının sorumluluğunu yüklenmiş olmakla, ikinci ana kıstas bakımından da bir garanti sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceği, diğer bir ana kıstas olan, teminat veren kimsenin bu sözleşmeyi imzalamakta menfaati olduğu belirlenemediği gibi, bu hususun davacı tarafından da ileri sürülüp kanıtlanamadığı, kişiye yönelik teminat verme amacı gerek sözleşme, gerekse garanti beyanından açıkça anlaşıldığı, verilen teminatın, diğer davalı kiracının borçlarını karşılamaya yönelik olup, bağımsız ve objektif bir amaca yönelik bir teminat verilmediği, bu sebeplerle, tüm ana kıstasların uygulanması sonucu, davalının dava konusu sözleşmedeki taahhütlerinin garanti sözleşmesi amacı ile değil, kefalet amacı ile verildiğinin anlaşıldığı-
İcra kefilliğinin iptalinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği- İcra kefaletine ilişkin tutanağın TBK 583 ve 584 şartlarında düzenlenmemesi halinde, icra emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-