Erkeğin eşine hakaret ettiği, tehdit ettiği ve zaman zaman geceleri gelmediğinden bahisle kusurlu olduğu belirtilmiş erkek tarafından bu husus temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü gerektiği-
2. HD. 27.04.2017 T. E: 2016/21469, K: 4900-
Mahkemece davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına hükmedilmişse de yapılan yargılama ve toplanan delillerle davacı kadının bağımsız konut temin etme talebine davalı erkeğin duyarsız kaldığı hususu dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlanamadığından davanın reddi gerekeceği-
Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan anlaşmalı boşanma davasında anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığından, tarafların karşılıklı boşanma davasının çekişmeli boşanma olarak görülmesi gerektiği-
Taraflarca karşılıklı olarak evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasında; anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığından tarafların karşılıklı boşanma davasının çekişmeli boşanma olarak görülmesi gerektiği-
TMK. mad. 166 uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması gerektiği- Dinlenen davacı tanıkların bir kısmı inandırıcı beyanlar olmamasına rağmen her iki boşanma davasının da reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek boşanmaya karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Taraflar arasındaki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında mahkemece, davalı kadının eylemlerinin hastalıktan kaynaklanan iradi olmayan eylemler olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de, adli tıp raporundan davalı-davacı kadının fiil ehliyetini etkileyecek herhangi bir akıl hastalığı olmadığı, vesayet altına alınmasına gerek olmadığından, davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında kusur değerlendirmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma kararına uyularak kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmişse de, erkeğin boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olmasının bozmayı gerektirdiği-
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığından anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale geleceğinden; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma olarak görülmesi gerektiği-