Ecrimisil istemine ilişkin davada; taraflarca sunulan tüm deliller ile yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundaki açıklamalar da değerlendirilerek, sonucuna göre her bir taleple ilgili kabul ve ret sebeplerini içeren, tarafları tatmin edici, hukuki denetimi mümkün ve özellikle Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren HMK'nun 297. ve 27.maddeleri de gözetilerek gerekçelerini açıkça kaleme aldığı anlaşılabilir, denetlenebilir ve infazı mümkün nitelikte bir hüküm kurmak gerektiği-
Mahkemece davacı ve davalı taleplerinin özetlendiği, bilirkişi raporundaki açıklamalardan bahsedildiği, ancak kararda mahkemeyi ret kararına götüren gerekçeye yer verilmediği, mahkemece hükümde dosya kapsamındaki delillerin hangisine neden üstünlük tanındığı belirtilmediği, delillerin tartışılıp değerlendirilmediği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında veya gerekçeli kararın kendi içinde çelişkili olması halinin mutlak bozma sebebi olduğu, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişkinin ortaya çıkmasının bozma nedeni oluşturacağı ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Miras sebebi ile istihkak-
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, somut olayda miktar bakımından kesin olmadığı, karara karşı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından itiraz edildiği, itiraz Hakem Heyetince, Sigorta kuruluşu tarafından yapılan kazanın meydana geldiği yer itibariyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminatı kapsamında olmadığına ilişkin itirazın kabulüne ve Uyuşmazlık Hakem Kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de kaldırılan hükmün yerine yeniden hüküm kurulmamasının infazda tereddüte yol açacağı, HMK'nun 297/2. maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği-
HMK'nun 297. maddesine göre; kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olması gerektiği, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin kanun ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, aksine düşünce ve uygulamanın gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü çelişkiden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
Müdahalenin ne şekilde giderileceğinin belirlenebilmesi için denetime elverişli ek rapor alındıktan sonra infaza elverişli hüküm kurulması gerektiği-
Davanın taraflarndan birinin ölümü halinde, mirasçılar henüz mirası kabul ve reddetmedilerse davanın, kanunda belirtilen süreler kadar erteleneceği- Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerektiği-
Bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamayacağı-