Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı, bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlış da olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekeceği, yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebileceği, tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olacağından, mahkemece, 10.4.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturulması gerektiği-
Davacı-davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminata boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık , şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesinin zorunlu olduğu (HUMK. md. 381/2)-
İcra mahkemesince kısa karara aykırı olarak gerekçeli karar verilemeyeceği, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni sayılacağı-
Hükmün şüphe ve tereddüte yer vermeyecek nitelikte olması gerektiği- Davacı-davalı baba ile küçük arasında, küçüğün okul çağında olmamasına rağmen yarı yıl tatili içinde kişisel ilişki kurulması ve Temmuz ayında da kişisel ilişkide başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesinin doğru olmadığı-