Dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemeyeceği, şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulünün doğru olmadığı-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı şirketin %75 oranında kusur karşılığı sorumlu olduğu miktar belirlenerek takibin bu miktar açısından devamına, sorumlu olmadığı miktar açısından ise iptaline karar verilmesi gerekip davalının kusur oranının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Banka kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaptırılarak, davacının ödemelerinin davalının da kefaleti bulunan krediye karşılık olup olmadığının tespit edilip, ödeme ve borç miktarlarının da belirlenmesiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davalı karz sözleşmesi sunarak takas mahsup iddiasında bulunduğu davacının ise, cevaba cevap dilekçesinde bu karz sözleşmesini kabul ederek 3.000-TL kısmi ödeme yaptığını savunmuş olduğu gözetilerek karz sözleşmesinin davacı tarafından kabul edildiği ve muaccel hale geldiğinin kabulü gerektiği ve davalının takas mahsup talebi yönünden de bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemeyeceğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nın 452/2. maddesinde vesayet altındaki kişinin fiil ehliyeti hususunda diğer tarafı yanıltmış olması halinde zarardan sorumlu olacağı- Tam ehliyetsiz kişinin normal zekalı bir insanla eşdeğer tarzda hareket ettiği durumlarda hukuki muamelenin hükümsüzlüğünü ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması olacağı- Dava konusu olayda davalının kredi kartından bir menfaat elde ettiği, bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli gibi hareket eden davalının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliği ileri sürerek, ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu, kısıtlının karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olduğu-
Dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemeyeceği, şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-