Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davalı tarafça mevcut sözleşmenin feshedildiğine ilişkin feshi ihbarda bulunulduğuna dair bir belgenin olmadığı; kira sözleşmesinin halen ayakta olup, tarafları bağladığı; mahkemece, İSU Genel Müdürlüğü tarafından Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilindeki kaynak sularının kiralama yetkisinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait olduğunun bildirildiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de,kira sözleşmesi düzenleyen kiralayan olan kişinin malik olmasının şart olmadığı; başka bir anlatımla malik olmayan kişinin de kiralayan olabileceği-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
HMK. mad. 6 ve 15 uyarınca davacının icra takibini yetkisiz icra dairesinde yaptığı gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davasının dayanağını teşkil eden icra takibi feragat nedeniyle sona ermiş olmakla, davanın konusuz kaldığını kabul etmek gerekeceği-
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerektiği- 
İtirazın iptali davasının, alacak davası olarak ıslah edilmesi halinde, itirazın iptaline ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilemeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; taraflar arasında çekişmesiz olan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin miktarı ve kira bedelinin ne şekilde artırılacağının açıklandığı; bu durumda borçlu yönünden borcun hesabedilebilirliği açık olup, alacağın likit olmadığından sözedilemeyeceği; mahkemece borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edildiğine ve kira parasının likit bulunmasına göre kira alacağı bakımından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
17. HD. 22.02.2016 T. E: 2015/13866, K: 1998-
Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan raporun hüküm kurmaya yeterli, davalı ve davacı yanca da oran kabul edildiğinden davanın bu miktarın kabulü ile; itirazının bu miktar yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren aynen devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebi olmadığından bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davalı yanın icra inkar tazminatı talebi olmakla beraber koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-