İtirazın iptali davasına ilişkin ilamla takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken haczin tümden kaldırılmış olmasının hatalı olduğu-
İtirazın iptali ilamının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmediği- İtirazın iptali kararını temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği- Yerel mahkemece reddedilen itirazın iptali davasının Yargıtayca bozulması üzerince, yeniden yapılan yargılamada mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden, alacaklının bu karar ile icra müdürlüğüne başvurarak takibin yenilenmesini ve borçluya güncel borç muhtırası çıkartılmasını talep edebileceği-
İtirazın iptali davasında alınan bilirkişi raporu ile dava açılmadan önce tespit sonucu alınan bilirkişi raporundaki çelişki giderilmeksizin ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Her ne kadar ceza mahkemesince belirlenen ve davalı tarafından ödenen asıl alacağa ilişkin zarar tespitinde bir isabetsizlik bulunmasa da, davacının, haksız eylemden kaynaklanan alacağa ilişkin ödediği yasal faiz talebi ile ilgili karar verilmediği, gerekli görüldüğü takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılarak her bir ödeme tarihinden itibaren yasal faizin hesap edilip, faiz istemi yönünden de karar verilmesi gerekeceği-
Senet zamanaşımına uğradığı için davacı-alacaklı kambiyo yolu ile icra takip haklarını yitirmiş olsa bile, TTK. mad. 732 uyarınca talepte bulunabileceği- Senet, tarafların da kabulünde olduğu üzere 3.000 TL borç için düzenlenmiş olduğundan ve keşidecinin 3.000 TL borçlu olduğu yönünde kabulü bulunduğundan, tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-