Taraflar arasında düzenlenen iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, takibe konu yapılmış alacak sözleşmenin 5.maddesine göre likit olduğundan asıl alacak üzerinden, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu-
Sipariş edilen malların niteliğinin açıkça belirtilmiş olması ve davacının davalıya bu mallar dışında başka mallar teslim etmesi (aliud teslim) ve davalının bu teslimi kabul etmiş olması halinde, sadece bu işlem nedeniyle uğranılan zararın isteyebileceği- Davacının bu oluşta hiçbir kusurunun olmadığını ispat etmedikçe davalının zararını tazminden sorumlu olduğu- Davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerine davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilip, davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği- Dava konusu ürünlerin plastik gövdeli olmasının açık ayıp olduğu yönündeki değerlendirmesinin yerinde olmadığı-
Hesaplanan yargılama giderinin bir kısmının davalı tarafça karşılandığı dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu-Tarafların alacak-borç durumunun takibe konu faturalarla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği, taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisi incelenerek düzenlenen rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yazılı yargılama usulüne tabi (itirazın italine ilişkin) davada tahkikat aşamasının bittiğinin bildirilmemesi, sözlü yargılama ve hüküm için ayrı bir gün tayin edilerek tarafların mahkemede hazır bulunmaması halinde yokluklarında hüküm verileceği ihtarını içeren davetiye ile tarafların davet edilmemiş olması, davalının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s. mülga TTK. mad. 152 uyarınca, ticaret şirketinin nev’inin diğer bir ticaret şirketi nev’ine çevrilmesinin, kanunda aksine hüküm olmadıkça, yeni nev'e ait kuruluş merasimine tabi olduğu ve yeni nev'e çevrilen şirketin eskisinin devamı olduğu- Davalının icra takibine konu faturada limited şirketin olarak gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığının kabul edilmesi gerektiği-
Davacının öncelikle davalıya sattığı malın, davalı tarafından üçüncü kişiye tesliminin istendiğini ve kendisinin de bu teslimi yaptığını kanuni delillerle ispatlaması gerektiği- Takip öncesinde usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmeyen davalı için takip öncesi için işlemiş faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Takibe konu yapılmış alacak kooperatif aidat alacağına ilişkin olup likit olduğundan, asıl alacak üzerinden, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece söz konusu faturada cinsi belirtilen malzemelerin davalının yüklenici olarak iş yaptığı Devrekani İl Özel İdaresine teslim edilen mallarla aynı cins mallar olup olmadığının araştırılarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak toplanacak tüm deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru bulunmadığı gibi kabule göre de davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya içerisindeki delillerle kanıtlanamadığı gözetilerek kötü niyet tazminatının da reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı-