Müteveffaya ait nüfus kayıtları arasında çelişki bulunduğundan, mahkemece, çelişki giderilmeden ve gerekçede bu durum açıkça tartışılıp değerlendirilip açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İtirazın iptali davası-
Dava konusu edilen müddeabih (kısmi olarak itiraz edilen) 2.627,88 TL olduğundan, öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurulması gerektiği- Açılan kısmi itirazın iptali davasında, tüm takip tutarı üzerinden dava açılmış gibi hüküm kurulamayacağı-
Ticari taşıt alımı için kullandırılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İİK. mad. 194 uyarınca, iflasın açılması ile acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği- Dava konusu alacak iflas masasına bildirilmiş ve ikinci alacaklılar toplantısında masaya kabul edilmişse alacak davasının konusu kalmayacağı, ancak davaya konu alacağın ikinci alacaklılar toplantısında kabul edilmemesi halinde husumet iflas idaresine yöneltilerek davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği ve iflas tarihi itibarıyla saptanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verileceği-
Kredi kartı borcundan kaynaklanan uyuşmazlıkta görev-  5464 s. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu mad. 44/2 uyarınca,"Kart çıkaran kuruluşlarca açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK.'nun görevine yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacağı"; 01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise, HMK. mad. 2/1 uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinin; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında ise görevli mahkemenin, 3/1-k-l,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği- 24.02.2014 tarihinde açılan davada, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Davacı banka ihtarnamesinde kredi kartı hesabını kapattığını ve sözleşmeyi feshettiğini bildirerek toplam borcun ödenmesini istediğinden, kredi kartı hesabının kapatılması ve sözleşmenin feshiyle birlikte kredi kartı borcunun tümünün muaccel hale gelmiş olduğu- Mahkemece "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22. maddesi aracılığıyla aynı Kanunun 28. maddesi hükmüne" dayanılarak karar verilmiş ise de, anılan Yasa hükümlerinin taksitlere bağlanmış tüketici kredisi sözleşmesine ilişkin olduğu, kredi kartı borcunun bu kapsam içinde değerlendirilemeyeceği- Ödenmemesi halinde sadece asgari ödeme miktarının muaccel hale geleceği hususunun, sözleşmenin devamı halinde dikkate alınabilecek bir konu olduğu-
Tüketici kredisinde, temerrüt faizinin tüketici kanunundaki hükümlere göre belirlenmesi gerektiği-
İçtihat değişikliğinin mevzuat değişikliği olmadığı- İçtihat değişikliğinin başlangıçta davacının dava açmakta haklı olduğunu göstermeyeceği-
İİK. mad. 194 uyarınca, iflasın açılması ile acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği- Dava konusu alacak iflas masasına bildirilmiş ve ikinci alacaklılar toplantısında masaya kabul edilmişse alacak davasının konusu kalmayacağı; ancak davaya konu alacağın ikinci alacaklılar toplantısında kabul edilmemesi halinde husumet iflas idaresine yöneltilerek davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği ve iflas tarihi itibariyle saptanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verileceği-