Davalı kredi kartı hamilinin kredi kartı borcunu ödeyememesi üzerine taraflar arasında borç tasfiye sözleşmesi düzenlenmişse de, davalının tasfiye protokolüne uymayarak eksik ödemede bulunduğu ve yapılan protokolde "protokolün borcun yenilenmesi" olarak kabul edilemeyeceği hükmü yer aldığından, davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine bankanın ihtar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmesi de gözetilerek, davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerekirken, 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takip talebinde açıkça avans ifadesi kullanılmamış ise de, %11 temerrüt faizi talep edilmiş ve takip tarihi itibariyle TCMB tarafından avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı %11 olarak belirlenmiş olduğundan, itirazın iptali davasına bakan yerel mahkemece avans faizine hükmedilmesinin isabetli olduğu; sonraki dönemlerde avans faizindeki değişiklikler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ise hatalı olup, %11 oranını geçmemek koşuluyla değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi biçiminde hüküm kurulması gerektiği-
Davacı-alacaklı "çekleri aldığını" kabul etmiş ve "tahsil edilmeden davalıya iade olunduğunu" ileri sürmüş olduğundan, çeklerin borçlu eline geçmesinin, bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda ispat külfetinin davacı-alacaklıya ait olduğu; davacının, çeklerin, bedelleri tahsil edilmeden davalı borçluya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği-
Davacının talebi alacağın tahsiline yönelik olduğu halde mahkemece talep dışında itirazın iptaline karar verilerek hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-