Davaya konu malın davalının işyerinde bulunması ve keşifteki davalı beyanında jeneratörün kuruluş işlemleri için davacı şirkette görüşme yaptığını belirtmesi, davacı şirketin dava konusu malın Türkiye genel satıcısı olması karşısında taraflar arasında mal teslimi hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığının kabulü gerektiği- Davacının ticari defterlerinde mal bedelinin 34.000.-TL’lık çekle ödendiğine dair kayıt mevcut olup davacının bu kaydın aksini yine yazılı delille ispatlaması gerektiği-
Boşanma davalarının içerisinde TMK. mad. 174 uyarınca, istenilen maddi-manevi tazminat ile nafaka talepleri, boşanmanın ferisi niteliğinde olup, ayrı bir harca tabi olmadığından bu taleplerin reddi ya da kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı ve bu durumda haksız azledilen davacı avukat lehine boşanma davası üzerinden hesaplanacak maktu oranda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Sözleşmeye uygun fatura düzenlenmemesinin malın bedelini talep etme hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Davalının eski eşi olduğunu, evlilik birliği içerisinde ihtiyaç kredisi çekerek davalının hesabına 30.05.2013 tarihinde 22.000,00 TL'yi borç olarak gönderdiğini, davalının bu para ile Bağkura olan borçlarını ödediğini, daha sonra davalı ile boşandıklarını, davalının borcu ödemediği gibi kredi ödemelerini de üzerine bıraktığını, alacağının tahsili için başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına-
1997 yılından bu yana davalının vekili olarak dava ve icra dosyalarını takip ettiğini, dosyalar sonuçlandığı halde vekalet ücretinin ödenmediğini, hak ettiği ücretlerin tahsili için ayrı ayrı 10 tane icra takibi başlattığını, bu takiplere davalı tarafından itiraz edildiğini, bu itirazların iptaline-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının kabulü halinde, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği- Takibe konu BSMV alacağının reddinin de hatalı olduğu-
Usulüne uygun açılış ve kapanış tasdiki yapılmayan defterlerin sahibi lehine delil olamayacağı- Faturaya dayalı alacak istemine ilişkin davada, davacı defterlerinin kapanış tasdiki yapılmadığından ispat yükünün faturadaki malları satıp davalı belediyeye teslim ettiğini ileri süren davacıda olduğu-
Davacı avukatın, şufa davası nedeniyle tamamlanan harç da gözetilerek dava değeri üzerinden taleple bağlı kalınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek ücrete hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği- Şufa davasının dava değeri belirlenerek gerekli görülürse konusunda uzman bir bilirkişiden bilirkişi raporu da alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
Bireysel emeklilik sözleşmesine istinaden ödenen primlerin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Mahkemece, açılan her dava müstakiliyetini koruyacağından, her dava ayrı ayrı değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, birleşen davada davacının itirazın iptali talebinde bulunduğu gözardı edilerek asıl davada bilirkişilerce belirlenen alacağının davalının alacağından mahsubu ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, bu durumda mahkemece, birleşen davada talep edilen miktarın asıl davada mahsuba konu edilmemesi, birleşen dava dışında kalan ve mahsubu gereken meblağ varsa asıl dava da bu miktarın mahsubuna karar verilmesi gerekeceği-