Alacaklı tarafından İİK'nun 149/b maddesine uygun olarak asıl borçlu ve ipotekli taşınmaz maliki hakkında takip yapıldığına ve adı geçen tarafından itiraz edilmeyerek takip kesinleştiğine göre, alacaklının takibin devamını istemesinde yasaya aykırılığın olmadığı-
«İpotek veren üçüncü kişi» ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan, ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılmadan (ona ödeme emri gönderilmeden), sadece «asıl borçlu» hakkında takip yapılıp ödeme emri gönderilemeyeceği, bu durumda ipotek veren yönünden MK’nun 887. maddesine göre alacaklıya «üçüncü kişiye ihbarda bulunup borç muaccel hale getirildikten sonra üçüncü kişi hakkında yeniden takip yapması ve daha sonra bu dosya ile birleştirilmesi» konusunda mehil verilmesi gerekeceği—
Takip dayanağı ipotek akit tablosunda alacağa uygulanacak faiz oranı belirlenmediğinden 3095 sayılı yasanın 1.maddesi uyarınca alacağa yasal faiz istenebileceği-
Alacaklının, bayilik ilişkisinden doğan teminat ipoteğinden dolayı, genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin para çevrilmesi yolu ile borçlu hakkında takip yapmasının mümkün olmadığı-
Borçlunun ileri sürdüğü “ asıl borcun murislerine ait olmadığından kendileri (mirasçıları) aleyhine takip yapılamayacağı, yine takip tarihi itibariyle ipoteğin süresinin dolduğundan takip yapılamayacağı ve ipotek faizsiz olarak kurulduğundan faiz talep edilemeyeceği” yönündeki iddiaları borca itiraz niteliğinde olduğundan, bu itirazın 7 günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekeceği-
Alacaklının, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile borçlular hakkında takip yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçluların ipoteğin teminat ipoteği olduğu, hesap katı ihtarının tebliğ edilmediği ve borç miktarının belirlenmediği itirazlarının, borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre yasal süre içerisinde icra dairesine bildirilmesinin gerekeceği-
Mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemeyeceği-
Takip talebinde borçlu olarak gösterilen kişi, ipotek akit tablosunda borçlu olmadığı gibi, ipotekli taşınmazın maliki de olmadığından takipte taraf (aktif husumet) ehliyeti yokluğu nedeniyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-