“Alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek suçu”n-dan dolayı hapis cezası asgari hadden tayin edilirken, adli para cezasına, asgari hadden ayrılmak suretiyle hükmedilemeyeceği-
Bozma kararı gereklerini yerine getirmek için gereken masrafların ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere “kovuşturma giderleri ödeneği” nden karşılanması gerekeceği-
Şikayetçinin (vekilinin) mazeret dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin “şikayet hakkının düşürülmesi” ne karar verilemeyeceği”-
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, bilirkişilerin kimlik tespitlerinin yapılmamış olması ve bilirkişi listesine kayıtlarının yapılmış olup olmadığının anlaşılamamasının, ayrıca CMK.’nun 64. maddesine aykırı olarak, yemin verilmeden rapor alınmış olmasının isabetli sayılmayacağı-
“Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu” ndan dolayı yapılan yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan sanıklar lehine, beraat kararıyla birlikte vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekeceği-
Şikayetçi tarafından sunulan şikayet dilekçesinde “ duruşma gününü tebliğ aldığına” dair şikayetçi vekilinin imzasının bulunmasına ve tensip edilen duruşma gününde mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği anlaşıldığından, mahkemece “şikayetçi vekilinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekeceği-
Sanığın üzerine atılı bulunan “Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu”nun yaptırımının İİK.’nun 337/a maddesinde “üç aydan bir seneye kadar hapis cezası” olarak gösterilmiş bulunduğundan, mahkemece “sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde hüküm kurulamayacağı, ayrıca anılan kararda “verilen mahkumiyet kararına karşı başvurulacak kanun yolunun neresi olduğu, süresi, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği”nin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmesine rağmen, kararın bu hususları açıkça içermemesi nedeniyle, verilen karara yönelik itirazın kabulü gerekeceği – Hükmedilen ceza “temyiz kanun yolu” na tabi olmasına rağmen, kararda “itiraz kanun yolu”na tabi olduğunun belirtilerek tarafların yanıltılamayacağı-
“Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu” ndan dolayı hükmedilen cezanın, seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine bir engel bulunmadığı-