İİK'nun 349 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince müşteki veya vekilinin duruşmada hazır bulunması zorunlu olup, mazeret bildirerek, mazeretinin kabulü ile yokluğunda karar verilmesinin istenmesinin sonuca etkili olmayacağı-
Şikâyet dilekçesi üzerindeki "duruşma gününü öğrendim. Av.M.K." isim ve imzası bulunmakla birlikte, dilekçe ekindeki yetki belgesinde Av.M.K. ismine rastlanılmamış ise de, 05.12.2010 havale tarihli müşteki vekili Av.U.E. imzalı temyiz dilekçesi incelendiğinde, elde olmayan sebeplerle gecikmeleri nedeniyle yokluklarında şikâyetin düşürülmesine karar verilmesini temyiz ettiğini belirttiği dikkate alındığında, müşteki vekilinin duruşma gününden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Şikâyet tarihinden önce borçlu şirketin iflası için dava açıldığının anlaşılması karşısında atılı suçun oluşmadığı-
Alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunda iddianame ile dava açılması gerekmeyip, icra mahkemesine verilecek dilekçe veya şifahi beyanla yargılanmaya başlanabileceği-
Şikâyet dilekçesi üzerindeki "Duruşma gününü kalemden aldım. 18.11.2009 davacı vk. imza" şerhinde, her ne kadar duruşma günü belirtilmemiş ise de, bu şekildeki beyan ile İİK'nun 349/l.maddesine uygun bir şekilde duruşma gününün tebliğ edildiğinin kabulü gerekeceği-
Mahkemenin her dava dosyası için değişik saatler belirleyerek duruşma yapması gerekirken (1. sıradan 129. sıradaki dava dosyasına kadar) için tek saat verilmek suretiyle, duruşma saati konusunda belirsizlik yaratmasının isabetli sayılamayacağı-
İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suçtan dolayı sanıklar hakkında yargılama devam ederken, şikayetçinin sanıklardan birisi hakkındaki şikayetten vazgeçmesinin -suç; iştirak halinde işlenmemiş olduğundan yani sanıklar arasında suça iştirak durumu söz konusu olmadığından- diğer sanığın feragattan faydalanamayacağı, onun hakkındaki yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suçtan dolayı alacaklının icra mahkemesine yapacağı şikayet üzerine yargılamaya başlanması gerekmesine rağmen, bu suçtan dolayı C. Savcılığı tarafından iddianame ile davanın açılmış olmasının, açılan davaya “kamu davası” niteliği kazandırmayacağı; şikayetçi vekilinin tüm duruşmalara katıldığı gözetilerek, yargılamaya devam edilip davanın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Mazereti içeren dilekçe 07.06.2010 tarihli hakim havalesi ile dosya içerisine konulmasına ve duruşma tutanağına da bu husus yazdırılmasına rağmen, mazeretin kabulü veya reddi yönünde bir karar verilmeden ve müştekinin yokluğunda karar verilmesinin yasaya aykırı olacağı-
Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunda, şikâyetin usulüne uygun olarak mahkemeye yapılması nedeniyle davanın esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın iddianame ile açılmaması sebebiyle dava şartları yokluğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile (ya da …. tarihinde yapılan haciz sırasında) şikayetçinin (vekilinin), borçlu şirketin …. tarihi itibariyle ticareti terkettiğini öğrenmesine rağmen, İİK.nun 337/a maddesine dayanılarak, İİK.’nun 347. maddesinde belirtilen üç ay ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra şikayette bulunmuş olması nedeniyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekirken, “… sanığın (sanıkların) üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine” şeklinde karar verilemeyeceği-