HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi > Madde 177 - Islahın zamanı ve şekli
İş sözleşmesinin sona ermesi sebebi ile vakıf üyeliği de son bulan davacının vakıfta birikmiş alacağının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Islahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği, bozma sonrası yapılan ıslaha göre hüküm kurulmasının doğru olmayacağı, bozma sonrası ıslah hiç yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Mahkemece, bozma sonrası ıslah yapılamayacağından davacının ziynet eşyalarının değeri konusunda davacının 40.000 TL’lik talebi ile bağlı kalınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,bozma sonrası davacı tarafça yapılan ıslah gözetilerek yanılgılı değerlendirme ile 47.738.00 TL’nin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı-
Davacının, dilekçesinde davaya konu edilen ziynet eşyalarının davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep ettiği, aynen iade olmaz ise bedel talebinde bulunmadığı, bu durumda ise,mahkemece davacının talebini aşar şekilde aynen iade, olmaz ise bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-
HMK'nun Geçici 3.maddesinin 2. fıkrası uyarınca; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar hakkında, taraflar istinaf yoluna başvurabileceğinden, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra karara bağlanmış olup, açılan davanın ek dava olması da sonucu değiştirmeyeceği, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere işlemsiz olarak mahkemesine iadesine karar verdiği-
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ise de; davacının talep sonucu açık olmayıp dava açarken 10.000,00 TL talep edilmiş ancak bu talebin hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu açıklanmadığından, mahkemece talep sonucu hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında açıklattırılarak ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı nazara alınarak ıslahla artırılan miktara yönelik talebin reddine karar verilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği-