Dava 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu 08.08.2008 tarihinde açılmış olup söz konusu usul kanununda belirsiz alacak davası türünün tanımlanmadığı, davanın açıldığı tarihte belirsiz alacak davası şeklinde bir dava türü bulunmadığına ve davacı vekili dava dilekçesinde, talep miktarını açıkça 20.000 TL olarak gösterdiğine göre, mahkemece bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararları göz önüne alınmadan, bozma sonrası yapılan ıslahla arttırılan miktarı da kapsar şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Üçlü vardiya şeklindeki çalışma düzeni uygulanan işyerlerinde çalışma saatlerin belirli olması nedeniyle fazla çalışma yapılamayacağı- Davalının ıslaha karşı beyan ve itirazlarını sunması için süre verilmeden karar verildiği, bu halde ıslah beyanını içerir dilekçe örneğinin 6100 sayılı Kanun’un 177/2. maddesi uyarınca davalı vekiline tebliğ edilmesine rağmen beyan ve itirazlarını sunması için süre verilmeyerek veya bu sürenin geçmesi beklenilmeyerek karar verilmesinin yerinde olmadığı, anılan sebeple, davalı vekiline, davacının ıslah beyanını içerir dilekçeye karşı beyan ve itirazlarını sunması için imkan tanınması; itirazlarını sunması halinde bu itirazların değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bozmadan sonra ıslahın olanaklı olmadığı- Mahkemenin bozmadan sonra verdiği kararın hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan kısım yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar tesis etmesi gerektiği-
Davalıya usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, mahkemece yapılacak işin, bozma sonrası verilen ıslah dilekçesine değer verilmeksizin önceki bozma kararları uyarınca davalının oluşan usuli müktesep hakları da nazara alınarak karar verilmesi olduğu-
Bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmadığından; mahkemece bozmadan sonra ıslah olmayacağı dikkate alınarak davanın açıldığı tarihte talep miktarının ............. TL olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekeceği- Karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağının bulunmadığı, mahkemece, ...............tarihli dilekçe ile artırılan miktar için harç yatırılmadığı hususu nazara alınmaksızın eksik harçla artırılan miktar yönünden de işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Islah tarihi itibariyle, ıslah edilen miktar yönünden itirazın iptali davasına ilişkin 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, mahkemece bu husus re'sen gözetilerek, ıslah edilen kısım yönünden davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiği-
Alacak davasında davacının ıslah anlamına gelecek talep değişikliğinin karşı tarafa tebliği ile beyanlarının alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-