Kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün ise de hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulmasının mümkün olmadığı-
Belirsiz alacak davası niteliğinde açılmayan davada; bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılmasının mümkün olmadığı, fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerektiği-
mahkemece bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı, bozma sonrası yapılan ıslahla arttırılan miktarı da kapsar şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bozma sonrasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti yönünden eldeki kararda, fazla mesai ücreti tamamen reddedildiği için fazla mesai ücreti taleplerinin ıslahen artırılan kısımları için dava açılmış ve davacı vekilinin birleştirme talebi, mahkeme tarafından "usul ekonomisi" gerekçesi ile reddedilmiş olup mahkemenin, bozmadan sonra ıslah yapamayan açtığı ek davanın davacı vekilinin birleştirilmesi talebini bu şekilde reddetmesinin hiç bir hukuki dayanağının bulunmadığı-
Mahkemece bozmadan sonra ıslah olmayacağı dikkate alınarak toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları karşısında davanın açıldığı tarihte taşınmaz yönünden talep miktarının ........ TL olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde ıslahla artırılan miktar değerlendirilerek hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davacı vekilinin, usulüne uygun harcını ödeyerek dosyaya sunduğu ıslah dilekçesinin bulunmadığı, buna göre, davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmayıp, son celse faiz talebinde bulunmasının iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, davalı tarafın da buna muvafakati bulunmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hükmedilen alacak için faize hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı-
Dava 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu 08.08.2008 tarihinde açılmış olup söz konusu usul kanununda belirsiz alacak davası türünün tanımlanmadığı, davanın açıldığı tarihte belirsiz alacak davası şeklinde bir dava türü bulunmadığına ve davacı vekili dava dilekçesinde, talep miktarını açıkça 20.000 TL olarak gösterdiğine göre, mahkemece bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararları göz önüne alınmadan, bozma sonrası yapılan ıslahla arttırılan miktarı da kapsar şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Üçlü vardiya şeklindeki çalışma düzeni uygulanan işyerlerinde çalışma saatlerin belirli olması nedeniyle fazla çalışma yapılamayacağı- Davalının ıslaha karşı beyan ve itirazlarını sunması için süre verilmeden karar verildiği, bu halde ıslah beyanını içerir dilekçe örneğinin 6100 sayılı Kanun’un 177/2. maddesi uyarınca davalı vekiline tebliğ edilmesine rağmen beyan ve itirazlarını sunması için süre verilmeyerek veya bu sürenin geçmesi beklenilmeyerek karar verilmesinin yerinde olmadığı, anılan sebeple, davalı vekiline, davacının ıslah beyanını içerir dilekçeye karşı beyan ve itirazlarını sunması için imkan tanınması; itirazlarını sunması halinde bu itirazların değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-