28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile bozmadan sonra da ıslah yapılabileceğine ilişkin hüküm getirilmiş ise de bu Kanun’un “geriye yürümeme ilkesi” ve ıslah işleminin yapılmakla tamamlanmış usuli işlem teşkil etmesi nedeniyle eldeki davada ıslah tarihi olan 28.07.2016 tarihi itibariyle bu yeni hükmün uygulanamayacağı-
Duruşmada ıslah için kendisine verilen iki haftalık süre içinde davacı ıslah dilekçesi ile talep miktarını arttırmış olup mahkemece, "HMK m. 181'de öngörülen bir haftalık süre içerisinde ıslah dilekçesi sunulmadığı" gerekçesiyle ıslahın geçersiz kabul edilmesinin hatalı olduğu- HMK m. 181'de öngörülen kesin sürenin duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işleminin tamamlanması için verilmesi gereken bir süre olduğu- Davacı vekili, duruşmada alınan beyanında sözlü olarak ıslah işlemi yapmamış, sadece ıslah işlemini yapmak için süre talep etmiş olduğundan davacının HMK m. 181'deki bir hafta içinde ıslah dilekçesini sunmasına gerek bulunmadığı- Mahkeme kararında yazılı olan süreye riayet eden tarafın hak kaybına uğramaması gerektiği-
Bozma ilamı sonrası Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından davacının aracında meydana gelen hasarın tespiti için aktüer hesap raporu alınmış, raporda tespit edilen miktar davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktardan yüksek çıkmış olup davacı, dava açarken fazlaya dair haklarını saklı tutarak talepte bulunduğu ve HMK 177 uyarınca ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği gözetildiğinde davacı vekiline davasını ıslah etmek için süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Islah dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma hakkı ile hukuki dinlenilmesi hakkını kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip ıslahla arttırılan kısmı da kapsar şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Islah dilekçesinin, tebliğ edilmemesi ile hukuki dinlenilme ve savunma hakkının ihlal edildiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi- Mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymuş olması halinde bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapmasının zorunlu olduğu- Davacının bakiye iş bedeli talebi ile komisyon raporu ile yapılan kesintinin iadesi talebi hakkında verilen kararlar kesinleştiğinden, bu talepler bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve sözleşme kapsamında yapılan fazla imalat bedeli için taleple bağlı kalınarak .. TL’ye, sözleşme kapsamında yer almayıp yaptırılan ilave iş bedeli için ise.. TL’ye hükmedilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan kullanılmayan ve iade edilmeyen demir bedeli, cezai şart ve kira kaybı-kâr kaybı zararların tazmini istemleri- Ceza davasında, sübuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı- Dosya kapsamında, taraflar arasında dava konusu inşaata kaç ton demir teslim edildiğine ilişkin tutanak bulunmamakla, inşaatta kullanılan demirlerin davalı şirket yetkilisine teslim edildiğine dair taraflar arasında imzalanmış herhangi bir kayıt ve belge de mevcut bulunmamakta olup ceza mahkemesi dosyasında çalındığı tespit ve ispat olunan 18 ton demir bedeli dışındaki davacı taleplerinin ispatlanamaması nedeniyle reddi gerektiği-
Hile ve yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada davacı aldatıldığını 08.09.2017 tarihli bilirkişi raporu ile öğrendiğini ileri sürdüğü- Davalının da buna ilişkin bir itirazı olmadığı anlaşılmakla öğrenmeden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile mahkemece işin esasına girerek incelenmesi hile iddiasının sübut bulmaması halinde ise ıslahla ileri sürülen yolsuz tescil iddiası yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Zamanaşımı süresi dolmadan 16.03.2015 tarihinde icra takibi başlatılmış ise de, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında 02.05.2017 tarihinde icra dairesinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle tarafların yüzüne karşı yetki itirazının reddine karar verildiği, on günlük süresinde kararı istinaf eden davacının daha sonra 28.06.2017 tarihinde istinaf isteminden feragat etmesi üzerine de icra mahkemesince 14.07.2017 tarihinde verilen ek kararla davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği ve böylelikle istinaf başvurusu yapılmamış sayılmakla icra mahkemesi kararının tefhimden itibaren on günlük sürenin sonunda 13.05.2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararının istinaf süresinin sonunda kesinleşmiş olması halinde iki haftalık süre içinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin 24/10/2017 tarihinde talep edildiiği ve bu tarih itibarıyla iki haftalık süre davanın kesinleştiği tarihi itibarıyla geçmiş olduğu gibi, davacının istinaftan feragat ettiği tarih esas alınsa bile yine geçtiğinden takibin yapılmamış sayılması gerektiği bu nedenle takip ve bu takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasındaki her yargısal işlemin de zamanaşımını kesmediğinin kabul edileceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemi- Bozmadan sonra ıslah ( 7251 sayılı Kanun ile değişik HMK m. 177/2)-