Kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine-
Asıl davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine, karşı davada ise davalı-karşı davacı ücret alacağının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı ile maaş alacağının ödetilmesine-
13.05.2012 tarihli istifa dilekçesinde elyazısı ile davacının özel sebeplerden dolayı işten ayrıldığının yazılı olduğu, davacı istifa dilekçesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmadığı gibi, istifa dilekçesinin baskı altında alındığını, iradesinin sakatlandığını yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından, kıdem tazminatının reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasında; davacının çalıştığı işyerinin 20.03.2009 tarihinde organik bağ içinde olan diğer davalı şirketlere devredildiği, davacının iş sözleşmesinin 28.02.2010 tarihinde feshedildiği, devir tarihinden iki yıl geçmeden açılan dava süresinde açıldığından, mahkemece, devreden işverenlerin devir tarihindeki süre ve ücret üzerinden kıdem tazminatından ve devir tarihine kadar ki gerçekleşen işçilik alacaklarından fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücretten sorumlu tutulmaları ve sorumluluklarının miktar olarak açıkça belirlenmesi gerektiği, feshe bağlı ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işverenin sorumlu olacağı
Kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Usulü kazanılmış hak müessesesi; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiğinden, bozma kararına uymuş olan mahkemenin kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceği- Eş deyişle kesinleşmiş bu kısımların, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak teşkil edeceği-
Yetkili mahkemelerden birini seçme hakkının işçide olduğu, davacı, davayı açarken seçim hakkını fiilen en son çalıştığı yeri gözeterek kullandığından, mahkemenin davaya bakmakla yetkili olduğu-
Kıdem tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmalarının dikkate alınması gerektiği ve bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesinin hizmet birleştirmesi için gerekli bir şart olduğu- İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmayacağı ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik iş yerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanması gerektiği- Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa, önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanmasının mümkün olmadığı- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine göre iş sözleşmesinin iş tarafından bağlı bulunduğu kanunla kurulan kurumu ve sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshedilmesi halinde kıdem tazminatı hakkı doğar.