Davacı hazinenin mirasçılık belgesi istediği, mirasçılık belgesi çekişmesiz yargı işlerinden olup, mirasçı hazine yönünden işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Kayıt maliki davalı gösterilmemiş, sadece dava Hazine’ye yöneltilerek açılmış ise de, TMK’nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında ancak kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla davanın Hazine’ye yöneltilerek açılacağı veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde davanın Hazine’ye yöneltileceği Şu aşamada, kayıt malikinin mirasçı bırakıp bırakmadığının anlaşılamadığı, öncelikle taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Kayıt malikinin mirasçılarının olması durumunda davanın Hazine’ye yöneltilmemesi gerekeceği-
TMK’nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında ancak kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla davanın Hazine’ye yöneltilerek açılacağı veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde yargılama sırasında davanın Hazineye yöneltileceği, kayıt malikinin bilinen kişi olup olmadığı yönünde yeterli araştırma yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- TMK'nun 713/5. fıkrasına eklenen ibare ile mülkiyet hakkının tüm kazanma koşullarının oluşması ile 20 yıllık kazanma süresinin dolduğu anda mülkiyetin kazanılacağı, dava açmasa da Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşullarının oluşması, maliğin 20 yıl önce ölmesi ve 20 yıllık kazanma süresinin de dolması halinde bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabulü gerekeceği-
Mirasın Devlete geçmesi murisin birinci, ikinci ve üçüncü derece mirasçısının bulunmamasına bağlı olup, bunun söylenebilmesi için bütün araştırma yollarının tüketilmesi gerektiği; satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğime ilişkin davada, davalının nüfus kaydının ve adresinin belirlenmesi bunun için tapu kaydına esas akit tablosunun getirtilmesi, buradaki (kendisine ve yakınlarına ilişkin) nüfus kayıt bilgileri ve adresinin Tapu Müdürlüğünden sorulması; ayrıca zabıta aracılığı ile adres ve nüfus bilgilerinin araştırılması, mirasçılarının kimlik bilgileri ile adreslere ulaşılmaya çalışılması, miras bırakanın mirasçı bırakmaksızın vefat ettiği belirlendiği takdirde son mirasçısının Hazine olacağının düşünülmesi, davacı vekiline veraset ilamı alması için uygun bir mehil ve yetki verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında davanın kayıt malikine kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılacağı açılan davalarda Hazinenin TMK'nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla hasım gösterileceği-
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesinin de mümkün olduğu- Davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri, gerekse tapu iptali ile tescil davalarında kayıt malikinin mirasçılarının harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Tapu iptali ve tescil davalarında öncelikle tapu kayıtlarında baba ve anne adları belirtilmek suretiyle “...mirasçıları...” denildiğinden kayıt maliklerinin ve mirasçılarının belirlenmesinin, hasımlı veraset belgesinin alınması için (Hazine hasım gösterilecek) davacı tarafa süre ve imkan tanınmasının, husumetin belirlenecek kayıt malikleri veya mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanmasının, kayıt maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmüş olmaları halinde TMK'nun 501. maddesi gereğince terekesinin Devlete kalacağının gözetilmesinin gerekeceği-
Mirasçıların ve bunlardan ayrı dava dışı kalan mirasçı varsa onlarla birlikte davanın adı geçenlere yöneltilmesinin, davada taraf durumu almalarının sağlanmasının, 18 yaşını doldurmayanlar bakımından velayeten davada temsil edilmelerinin sağlanmasının, bunlar adına yapılacak tüm tebligatların velilerine yapılmasının, öncelikle taraf teşkilinin bu şekilde yerine getirilmesinin kamu düzeni ilkesinin gereği olduğu-
Mahkemece, dava tarihi itibariyle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; TMK.’ nun 501. maddesi hükmünce miras bırakanın hiçbir mirasçısı bulunmadığı takdirde Hazine son mirasçı olarak tereke üzerinde hak sahibi olacağından, hazinenin açtığı verasetin iptali davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-