TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgelerinin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu- Mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği- Verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olmasının hatalı olduğu-
Mirasçılık belgesi verilmesi veya iptali istemine ilişkin davalar murisin mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla Hazine ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişiler tarafından açılabileceği,Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği-
Davaya konu taşınmazın halen vefat eden bakım alacaklısı adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından, bakım alacaklısının veraset ilamının alınması için davacıya süre verilmesi, varsa mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, mirasçıları yoksa TMK mad. 501 uyarınca Hazinenin son mirasçı olduğu hususu değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın hiçbir mirasçısı bulunmaz ise, o takdirde TMK'nun 501. maddesi hükmünce (743 sayılı Kanuni Medeninin 448. maddesi) Hazinenin son mirasçı olarak tereke üzerinde hak sahibi olacağı-
Kayıt malikinin hiç mirasçı bırakmadan öldüğü belirlenmiş olup, TMK'nun 501. maddesi hükmü uyarınca ölüm tarihi itibariyle terekesinin Devlete kalacağının ve bu şekilde Devlete kalan bir yerin olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı-
Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması davanın kendisinden hak talebinde bulunulan kişi veya kişilere yöneltilmesi bunlara davayla ilgili tebligatların yapılması gerekeceği-
TMK.nun 713/2.maddesine dayalı olarak açılan davalarda, dava öncelikle kayıt malikine, ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi, bu kişilerin de tespit edilememesi durumunda, TMK.nun 501.maddesi hükmü uyarınca son mirasçı sıfatıyla Hazine aleyhine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekeceği-
Bozma yapılması hallerinde ıslahın yapılamayacağı-
TMK.nun 713/2. maddesi bakımından kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmesi durumunda mülkiyetin kazanılabileceği- Kayıt maliki mirasçı bırakmış ise, Hazine'nin bu tür davalarda yer alma olanağının bulunmayacağı-
Miras bırakanın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşıldığından tapu kayıtları celp edilerek, kadastro belgeleri getirtilmeli, tanıklar ve yerel bilirkişiler dinlenilmeli, mirasçı olduğu belirtilen kişiler varsa nüfus kayıtları araştırılmalı bunlar da bulunamaz ise son mirasçının hazine olduğu düşünülerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği-