5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesindeki düzenlemede yer alan "Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı ve o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği" hükmü, iş bölümü veya iş dağılımı kuralı olmayıp HMK anlamında "görev" düzenlemesi niteliğinde olduğu- Dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nin 20. maddesinde gösterildiği şekilde bir gönderme talebinin mevcut olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacının davasını İcra Müdürlüğü dosyası ve Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası kapsamında kesinleşen borçtan dolayı sorumlu oldukları tutarın davalılardan tahsili talebiyle açtığından dava tarihi itibariyle alacağın miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin mümkün olduğu- Davacı vekili HMK’nın 109. maddesi uyarınca davaya kısmi dava olarak da devam edilebileceğini bildirmiş ise de, iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesinin karşı tarafın açık muvafakatine tabi olduğu, davalının sessiz kalarak muvafakat etmediğini gösterdiği gerekçesiyle davanın HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen kararın onanması gerektiği-
Hakimin, aralarında bağlantı bulunduğu iddiası ile birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davalarda, yargılamanın daha iyi bir şekilde yürümesini sağlamak için davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden ayrılmasına karar verebileceği- Hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrılmasının daha uygun olacağı-
Mahkemece, takip dosyası dikkate alınarak, alacaklı sıfatı bulunan kişi duruşmaya dahil edilerek yapılan imzaya ve borca itiraza ilişkin uyuşmazlıkta yargılama sonucunda karar verilmesi gerekirken takipte taraf olmayan ve davalı olarak gözüken kişinin varlığı ile davanın sonuçlandırılmasının HMK.'nun 114. maddesine aykırı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari davalardan olmadığı, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak (İİK. mad. 78 kapsamında gönderilecek) haciz yazısı ile mümkün olduğu- Üçüncü kişiye gönderilen müzekkere, (İİK. mad. 78) kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, üçüncü kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerektiği- Şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresi, üçüncü kişi aleyhine İİK'nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, 3. kişi tarafından iptalinin istenmesinde hukuki yararının bulunmadığı-
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemi-
İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi- Sigortalı işyerinde oluşan su hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki olan davalıdan tahsili talep edildiğinden ve kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı, sigortalı işyerinde kiracı olarak bulunmakta olup dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayandığından, sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine ait olduğu-
İncelenen dosya kapsamında derdestliğe dair herhangi bir beyan ya da bilgi bulunmadığı gibi, dosya üzerinden verilen kararın gerekçesinde dayanağı gösterilmeden HMK’nın 114/1-ı maddesindeki düzenlemeye yer verilerek sonuca gidildiği görüldüğünden, mahkemece, işin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı olarak gösterilen meslek yüksekokulunun taraf ve dava ehliyetine sahip olup olmadığının incelenmesi gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu-