Yerel mahkemece, eksik harcın tamamlanması yönünden işlem yapılıp davacıya eksikliği gidermesi için süre verilmesi ve Harçlar Kanunu'nun 27 ve 32. maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/4 maddesi gereğince bir değerlendirme yapılması gerekirken, noksan harcın yatırılmasının HMK nın 114. maddesi kapsamında dava şartı olarak değerlendirilerek, yazılı biçimde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun düşmediği-
Davacının dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu iddia ederek genel mahkemede "kiracılık sıfatının tespiti" davası açtığı, mahkemece dosya üzerinden davanın reddine karar verildiği, icra hukuk mahkemesinin icra dosyasında verilen davalının tahliyenin infazının gerçekleştirilmesine yönelik talebinin reddine ilişkin icra memurunun işleminin şikayet edildiği görülmekle, dava konusu iddialar etraflıca incelenmeden dar yetkili mahkeme tarafından verilen bu kararın derdestliğe konu edilmesinin hatalı olduğu- D.çelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların öninceleme duruşmasına davet edilmesi, öninceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, öninceleme duruşması yapılmadan talebin esasına yönelik karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Adli yargıda görülmekte olan bir dava ile idari yargıda görülmekte olan bir dava arasında derdestlik dava şartı söz konusu olamayacağı- Kurum zararının giderilmesi istemine yönelik davaya konu olay nedeniyle idare mahkemesinde açılan davaların sonucu beklenmeden hüküm tesis edilemeyeceği-
Davacı açıkça dava dilekçesinde davayı açarken ve dava değeri belirtirken HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası açtığını belirttiğinden, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği-
İcra takibinden öne açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralının uygulanacağı- Kesin olmayan yetkinin, HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re'sen nazara alınmaması gerektiği- Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, yetki itirazında bulunulup bulunulmayacağı bu aşamada bilinmeden, tensiple birlikte re'sen yetkisizlik kararı verilmesinin , usulün kesin olmayan yetki kuralları ile ilgili hükümlerine aykırı düştüğü ve  hukuki dinlenilme hakkının da ihlali sonucunu doğurduğu-
Davalı idarenin kamulaştırmadan vazgeçmesi sebebiyle davacı kooperatifin taşınmazları üzerindeki bir takım ağaçların, beton duvarın, bekçi evinin ve elektrik kablolarının kamulaştırma çalışmaları kapsamında zarar görmesi sonucu uğranılan bu zarar talep edildiğine göre, dava konusu uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğu-
Takipten sonra, davadan önce yapılan ödemeler bakımından dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, HMK 'unun 114. maddesinde dava şartları arasında sayılan hukuki yararın yargılamanın her safhasında resen gözetilmesi gerektiği-
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Kanun uyarınca, değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru yapılmasının zorunlu olduğu ve bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebileceği-
29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 675 sayılı KHK’nun 16. maddesinin birinci fıkrası, “... olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayın evi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17.08.2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yönetilen davalarda mahkemelerce, 15.08.2016 t. ve 670 sayılı KHK mad. 5 uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verileceğini, bu kararların duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verileceğini ve davacılara re’sen tebliğ edileceğini, tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakıacağını...” düzenlendiğinden, buna göre bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevinin, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekeceği-