Davacı tarafından davalı aleyhine ........ Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ....... esas sayılı dosyasıyla açılan davanın davacı tarafından kanıtlanamadığından reddine karar verildiği, davanın esastan reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının 2012-2013 yıllarına ait destekleme priminin ödenmemesinin idarenin ihmali nedeniyle idari eylemden kaynaklandığı, keza görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu, idarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekeceği, görev sorununun, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınacağı-
Mahkemece, ......... Tüketici Mahkemesi’nin ...... esas sayılı dava dosyası getirtilip incelenmesi ve her iki uyuşmazlığın da taraflarının, sebebinin aynı olmakla beraber, konusunun aynı olup olmadığı yani aynı dönem için kira kaybı talebinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ayrıca bu dosyanın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, aynı dönem için kira kaybı talep edildiğinin anlaşılması halinde; anılan dava dosyası derdest ise eldeki dava hakkında derdestlik nedeniyle; anılan dava hakkında karar verilmiş ve kesinleşmiş ise bu halde kesin hüküm nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeninin, davalı idarenin hizmet kusurundan doğan zararın ödetilmesi istemi olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekeceği-
Şikayetçinin gider avansı yatırmaksızın icra mahkemesine başvurduğu, gider avansının tamamlanması için şikayetçiye bir ihtarat yapılıp kesin süre verilmediği, HMK'nun 115/2. maddesine göre gider avansı eksikliği tamamlanabilecek dava şartı eksikliklerinden olup mahkemece şikayetçiye gider avansı eksikliğinin giderilmesi için kesin süre verilmeden davanın usulden reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra Hukuk Mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden,genel mahkemede dava açılmasının derdestlik itirazına konu olamayacağı, davacının genel mahkemede dava açmasında hukuki yararının mevcut olduğu, mahkemece bu hususlar dikkate alınarak işin esasına girilmesi gerekeceği-
11. HD. 21.09.2017 T. E: 2016/5775, K: 4603-
HMK hükümlerinde öngörülen yargılama kesitlerine (davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi, sözlü yargılama ve hüküm) uyulmadan yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu- Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar karşılanmadan, itiraza uğrayan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu- Davalı-borçlunun, davacılar hakkında suç duyurusunda bulunduğu anlaşıldığından, menfi tespit davasında, bu soruşturma dosyasının da incelenmesi gerektiği-
Gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamayacağı, davacı davasını özel hukuk tüzel kişisi olan davalıya yönelttiğine göre, davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu-
Taraf ve dava ehliyetinin, 6100 sayılı HMK.'nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak gösterildiği, aynı Yasa'nın 115. maddesinde dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının hükme bağlandığı, dava şartlarının usuli kazanılmış hakkın istinalarından olduğu, hal böyle olunca davacının somut olay bakımından aktif dava ehliyetinin mevcut olduğu gözetilerek işin esası yönünden inceleme yapılıp bir hüküm kurulması gerekeceği-