Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde alacak isteklerine ilişkin eldeki davadaki isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) mülkiyet hakkıyla ilgili hükümlerine dayandırıldığı; her ne kadar taraflar tacir olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde olduğunun belirlendiği bu nedenle, dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davada, davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunduğundan, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Tapu iptal ve tescil davasının tapu müdürlüğü aleyhine açıldığı, ancak davalı tapu müdürlüğünün kayıt maliki sıfatı taşımadığı gözetilerek davanın pasif husumet yokluğu gerekçesiyle reddedilmesi gerekeceği-
Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı gibi, 6100 sayılı HMK'da “dahili davalı” müessesesinin mevcut olmadığı, bu itibarla, mahkemece, aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve taraf sıfatı kazanmayan Karayolları Genel Müdürlüğü'nün taraf kabul edilerek hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davacı 3. kişinin bir kez takipsiz bıraktıktan sonra, bir kez daha davayı takipsiz bırakma hakkının bulunduğunun kabulü ile, 1086 sayılı HUMK’nun 409. maddesindeki prosedürün uygulanması gerekirken, 6100 Sayılı HMK’nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Alacaklının takibe konu alacağını temlik etmekle, alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin ortadan kalktığı, tasarruf yetkisi temlik alana geçtiğinden temlik edenin taraf sıfatının da kalmadığı, husumetin temlik alana yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması için hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
8. HD. 12.06.2018 T. E: 2016/5166, K: 13990-
Tapu iptali, tescil, tazminat davası-
Muhdesatın tespitine ilişkin davada, taraflar arasında dava konusu taşınmaza ilişkin olarak ortaklığın giderilmesi davası açılmış olup, davanın 05.03.2013 tarihinde iş bu davanın açıldığı tarih olan 08.04.2013 tarihinden önce karara bağlandığı ve 25.02.2014 tarihinde iş bu davanın karar tarihi olan 28.10.2014 tarihinden önce kesinleştiği tespit edilmiş olup, taraflar arasında kararın verildiği tarihte derdest ortaklığın giderilmesi davası ve buna bağlı olarak güncel hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermesi gerektiği-