Davada, davacı-davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delillerle de doğrulanmış ancak adli tıp uzmanından alınan rapor yeterli görülmemiş olduğundan, davacı-davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin heyet raporu alınarak araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
8. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/7279, K: 13861-
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekeceği, dosya kapsamından davacıların arsa maliki olup, davalıların ise dava dışı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığı iddia edilen kişiler olduklarının, esasen eldeki davada dava dışı yükleniciye karşı yöneltilen herhangi bir istek de olmadığının, tarafların tüketici tanımına uymadıklarının ve taraflar arasında anılan yasa kapsamında bir tüketici işlemi bulunmadığının anlaşıldığı, o halde, iddianın içeriği, ileri sürülüş biçimi ve özellikle niteliği gözetildiğinde, taraflar arasındaki çekişmenin çözümünün genel mahkemelere ait olduğu, 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu gereğince tüketici mahkemesinin görevinde bulunmadığı-
Davalı vakıf senedinde 2005 yılında yapılan değişiklik sonucu davacının vakıf üyesi olduğu ile davalı vakfa ödenmesi gereken prim miktarının ve primlerden sorumlu tutulacak kişilerin tespiti istemi-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Davacının belirsiz alacak davasının bir türü olan kısmi eda külli tespit talepli olarak dava açtığı, bilirkişi raporundan sonra belirlenen alacakları tamamlama dilekçesi ile belirli hale getirdiği, talepler belirli hale getirilerek tamamlanabilir dava şartı olan hukuki yarar gerçekleştiğinden, mahkemece yapılacak işin, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı talepleri hakkında esastan karar vermek olduğu, mahkemece, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının belirsiz alacak davası açılamayacağı, davacının hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davada, davalı-davacı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Davada, davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağına ilişkin itirazın iptali davasında asliye hukuk mahkemesinin olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup olayda, 3/h bendinde yer alan "tüketici işlemi" ve 3/c bendinde yer alan "mal" bulunmamakta olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-