Davada dayanılan temel ilişkinin işçi işveren ilişkisi olduğu; iş akdinden doğan davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 sayılı kanunların 1. maddesi hükümleri gereği olduğu; görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerektiği; mahkemece iş mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Dava dışı işçiye yapılan ödemeler nedeniyle sözleşme ilişkisine dayanan rücuen alacak davasının çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu-
Davacının yaptığı iş, doğrudan haberle ilgili olup davacı, 5953 sayılı Yasa anlamında fikir işçisi olduğundan dava konusu istekler yönünden Basın İş Kanunu'nun uygulanması gerektiği-
Taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplananan uyuşmazlıkta, davalının esnaf olup olmadığı ve bu bağlamda davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanan uyuşmazlıkta, görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan işyerinin esnaf ve sanatkar işyeri olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, davalıya ait vergi kayıtları getirtilmeli, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olup olmadığı, hangi esasa göre defter tuttuğu, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandırıp dayandırmadığı ve işyerinde toplam kaç kişinin çalıştığı araştırılmalı, davacının çalıştığı süre içerisinde 4857 sayılı Kanun kapsamında kalan bir dönem olup olmadığı tespit edilip varsa bu dönem açısından davacının talepleri değerlendirilmeli, aksi takdirde görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirileceği, iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise mahkeme görevsizlik kararı veremeyeceğinden asliye hukuk mahkemesi tarafından verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunacağı- Karaflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanana uyuşmazlıkta, görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan işyerinin esnaf ve sanatkar işyeri olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, davalıya ait vergi kayıtları getirtilmeli, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olup olmadığı, hangi esasa göre defter tuttuğu, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandırıp dayandırmadığı, işyerinde toplam kaç kişinin çalıştığı araştırılmalı ve 507 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu dönem için davalının geçimini münhasıran taksicilikten sağlayıp sağlamadığı belirlenmeli, davacının çalıştığı süre içerisinde 4857 sayılı Kanun kapsamında kalan bir dönem olup olmadığı tespit edilip varsa bu dönem açısından davacının talepleri değerlendirilmeli, aksi takdirde görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayandığı; bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 sayılı kanunların 1.maddeleri hükümleri gereği olduğundan A.’da ayrıca İş Mahkemesi bulunduğuna göre bu husus gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerektiği-
Davalı işverenin esnaf statüsünde olup olmadığı incelenerek, özellikle davalının, davacı taksi şoförünün iddia ettiği çalışma süresinde, hangi usulde vergilendirildiğinin araştırılarak karar verilmesi gerektiği-
Ticari temsilcinin, gerçek anlamda ortak olmadıkça, bağımsız hareket etmedikçe ve murahhas üye olmadığı sürece, iş ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerektiği- Davalılar hukuki ve kişisel olarak işverene bağımlı çalışıyor ise arada iş ilişkisinin, bağımsız çalışıyor ise vekalet ilişkisinin olduğu, yönetim kurulu murahhas üyesi veya ortak ise kişinin organ sıfatı ile ortaklık ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerektiği-