Gerçek dışı olan yayın sebebiyle davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği ancak manevi tazminata hükmedildiğinde davacı yönünden manevi yönden tatmin sağlanacağından, yayının üzerinden uzun bir zaman da geçmiş olduğundan ayrıca kararın yayınına da gerek kalmayacağı-
İlgili gazetede "F. Lisesinin Garip Disiplin Anlayışı" başlıklı yazıda gazeteci aynı zamanda öğretmen olan yazarın, oğlunun başına gelen olaylarla ilgili olarak okulun disiplin uygulamaları hakkında eleştirilerini dile getirdiği, bu eleştirilerin bir kısmında dosya kapsamına ve dinlenen tanık beyanlarına göre doğruluk payı bulunduğu mahkeme kabulünde olmasına rağmen; yerel mahkemece, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulamayacağı-
Davacı ile dava dışı eş arasında görülen boşanma davasında, eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle hükmedilen manevi tazminat ile davalının haksız fiil niteliğindeki eylemi sonucunda davacının kişilik hakkı kavramı içerisinde yer alan aile bütünlüğünü ihlali karşısında, hükmedilmesi gereken manevi tazminatın birbirlerinden tamamen farklı olup, eşin eyleminden ayrı olarak değerlendirilmesinin gerekeceği-
Yayının bütünü itibariyle güncel ve devam eden bir soruşturma hakkında bilgi verme aydınlatma amacı taşıdığı, doğrudan ya da dolaylı olarak davacıyı hedef alarak suçlu imiş gibi gösterme ya da halen yargılanıyor gibi gösterme amacı taşımadığı ilgisi sebebiyle daha önceki soruşturma hakkında bilgiler yazıldığı, bu bağlamda davacının adının da yazılmasının yayının bütünlüğü içinde ayrıntı niteliği taşıdığı, davacının "Yüksekova çetesi diye adlandırılan" soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulup yargılanması olgusunun gerçekliği karşısında, yargılama sonucunun yayında belirtilmemesinin kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık bulunduğu, böylece davaya konu yayının hukuka uygun olduğun kabul edilmesi gerekeceği-
Davacı taraf davalının kısa mesaj yolu ile kendisini tehdit ettiğini iddia edip, davalının da buna karşılık olarak, " Ben Bozkaya Ortapedideyim bu dediklerini yapacaksan oraya gel" sözlerini söylediğini kabul ettiği görülmekte ise de gönderilen bu kısa mesaj içeriğinde tehdit unsuru bulunmayıp manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Davalı muhalefet partisi lideri tarafından kullanılan aşağılayıcı, tahkir edici üslup ve ifadelerin eleştiri olarak kabul edilmesinin mümkün olmayacağı-
Davalı milletvekili "hortumculuk" suçlaması üzerine suçlayanları ispata davet etmiş ve ispat edilmemesi halinde "şeref yoksunu ilan edeceğini bildirmiş olup, davalı milletvekilinin "şeref yoksunu ilan ediyoruz, şeref yoksunu", "çıkarıp göstermezseniz şeref yoksunusunuz, şerefsizsiniz" şeklinde sözler sarfettiği anlaşıldığından manevi tazminatın kısmen kabulünde isabetsizlik olmadığı-
Davaya konu olay, objektif sınırlar içinde kalarak, görünen ve bilinen gerçeği kaleme almaktan ve yayınlamaktan başka eylemi olmayan davalılar hakkında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Davalının kamu görevi niteliğindeki tanık sıfatı ile verdiği ifadesi, diğer davalıların da aleniyet kazanmış bulunan iddianame içeriğinde yer alan iddiaları haber yaparak gündeme getirmiş bulunmalarında hukuka aykırılık bulunmadığı-
Davalının dava konusu edilen yazısında bir haber nedeni ile gazete yorumlarını konu edindiği, daha önceden davacının kullandığı bir başlığı aynen kullanarak "Batı Müslüman soykırımına hazırlanıyor kışkırtmacılığıyla ekmek yiyen sicilli ajan provokatör yorumcu türünden kimileri ise" biçimindeki nitelendirmesinden ve yazının bütününden Y... Gazetesinde köşe yazarı olan davacıyı kastettiği, matufiyet koşulunun gerçekleştiği sonucuna varıldığından davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-