İlamsız olarak yapılan icra takibi ve haciz işlemlerinde katkısı ve kusuru bulunmayan kimselerin manevi tazminat ödemekle yükümlü olmayacağı–
Halkın ilgisini çekmek amacıyla değiştirilip haber yapılan sözlerden röportaj yapılan kimsenin sorumlu tutulamayacağı–
Şikayet hakkının Anayasal bir hak olduğu, bu nedenle hakkında yapılan şikayette (ya da bunun sonucunda açılan ceza davasında) haklı çıkan (lehine «takipsizlik» veya «beraat» kararı verilen) tarafın, sırf bu nedenle şikayette bulunan kişiden manevi tazminat isteyemeyeceği, şikayetçinin ancak (kasten) davacıya zarar vermek amacı ile veya hiçbir duyum ve belirti olmadan sırf şüphe üzerine ağır bir suçlamada bulunarak şikayette bulunmuş olması halinde, davacıya manevi tazminat ödemeye mahkum edilebileceği–
Kişilik haklarına saldırının varlığı değerlendirilirken, siyaset adamlarının söz ve davranışlarının kamuya açık olması gerektiğinin ve yapılan eleştirilerin de kamusal ilgi ve kamu yararı gereğince sert olabileceğinin gözönünde tutulacağı–
Davalının davaya konu olan ve basında yer alan açıklamasının hukuka aykırılık taşımadığı gözetilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Eleştiri amaç ve sınırını aşan yazıların gerçeği yansıtsa bile yazıda kullanılan dil, ifade ve uslubun davacıyı küçük düşürmek, ona hakaret etmek amacına yönelik bulunması, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bulunması halinde, davacı lehine tazminata hükmedilme gerekeceği–