«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilerek «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği gibi, takibin her aşamasında borçlu tarafından «süresiz şikayet» konusu yapılabileceği—
Asıl borçlu ile beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan «ipotekli taşınmaz maliki»ne ihbar (muacceliyet ihbarı) yapılmadıkça «ipotekli taşın-maz maliki» bakımından borcun muaccel hale gelmeyeceği ve hakkında ipotekli takip yapılamayacağı—
«Faize faiz istenecek şekilde» takip talebinde bulunulamayacağı—
İİK. 150/ı uyarınca, alacaklı tarafça borçluya «hesap özeti» tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından 8 gün içinde itiraz edilmemiş olması halinde, taraflar arasındaki ipoteğin «teminat ipoteği» olduğuna bakılmaksızın icra müdürlüğünce borçluya -İİK. 149’a göre- «örnek 6 icra emri» gönderilmesi gerekeceği—
İpoteğin «kesin borç ipoteği» niteliğinde kurulmadığı hallerde, İİK. 150ı maddesindeki koşullar yerine getirilmeden -borçluya daha önce «hesap kat ihtarı» ve «hesap özeti» gönderilmeden- «örnek: 9 ödeme emri» yerine, «örnek: 6 icra emri» göndermek suretiyle takip yapılamayacağı-
«Hesap katı»nın ipotek veren üçüncü kişiye tebliğinin, MK. 887’ye uygun «ihtar» (ihbar) yerine geçeceği—
İİK. 150/ı maddesine dayanılarak yapılan ipotekli takiplerde, borçlunun daha önce -alacaklı banka tarafından gönderilmiş olan- «hesap özeti»ne itiraz etmiş olduğunun kanıtlanması halinde, borç miktarının saptanması yönünden, icra mahkemesince (tetkik merciince) bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
İİK. 149/I uyarınca «kesin borç ipoteği»ne dayalı olarak -İİK. 34 uyarınca alacaklı tarafından Türkiye’nin her yerinde «ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla» icra takibi yapılabileceği—