Borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle İİK. 149 gereğince haklarında birlikte takip yapılması gerektiği, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, asıl borçlu takipte gösterilip, ipotek veren gösterilmemiş ya da ipotek verene takip yöneltilip asıl borçlu hakkında takip yapılmamış ise bu durum kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından HMK. mad. 124/3 uygulaması ile anılan kişinin sonradan takibe dahil edilmek suretiyle eksikliğin giderilebileceği, bu eksikliğin takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği, bu durumda da borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçluya yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilmesi, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi) halinde bu konudaki şikayet konusuz kalacağından diğer şikayet nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerektiği-
Aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren hakkında birlikte takip yapılmasının gerekeceği, icra müdürlüğünce yasanın emredici bu hükmüne rağmen taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malike ödeme emri gönderilmemesinin ve dolayısı ile taşınmazın yeni malikine itiraz ve def’ilerini ileri sürme hakkı verilmemesinin yasaya aykırı olduğu-
İlam hükmündeki kesin borç ipoteğine dayalı takipte alacaklının, ihtar yerine geçen icra emri ile verilen 30 günlük sürenin bitimine kadar ipotekte yazılı akdi faiz oranında faiz isteyebileceği, ipotek akit tablosu içeriğinde ayrıca temerrüt faizi düzenlenmediğinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra ise taraflar tacir olmadıklarından faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre temerrüt faizinin istenebileceği-
TMK' nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı-
Tebligatın, borçluya yönelik araştırmanın kimden sorulmak suretiyle yapıldığının belli olmaması ve haber verilen komşunun ismi yazılmakla birlikte beyanını aldığı komşunun imzasını almadan veya imzadan imtina etmişse imtina şerhi verilmeden yapılması halinde usulsüz olacağı ve ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekeceği-
İcra takibine dayanak ihtarnamelerde sözü edilen kredi sözleşmesi bankaların kullandırdığı İİK'nun 150/ı. maddesinde yazılı nitelikte "borçlu cari hesap şeklinde işleyen" bir kredi ilişkisi olmadığı, İİK'nun 150/ı maddesinde yer alan ayrıcalıktan sadece bankaların yararlanabileceği, alacağın varlığı ile muaccel olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı icra yolu ile takibe konu edilemeyeceği-
İcra takibinin asıl kredi borçlusu aleyhine açılması asıl olup, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan o kişi hakkında da takip yapılması gerekeceği, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğu; alacaklının asıl borçluyu taraf gösterdiği halde ipotek vereni takipte taraf olarak göstermemesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından (HMK. 124/4) ve usul ekonomisi dikkate alındığında, alacaklı tarafından takip sırasında ek takip talebi sunulup eksiklik bu şekilde giderilerek ipotek veren hakkında da yeniden icra emri düzenlenip tebliğe çıkarılarak takibe devam edilebileceği-
İpoteğin para çevrilmesi yolu ile takibin, ipotek veren üçüncü kişi ve asıl borçlu hakkında yapılabileceği, taşınmazı takipten önce satan hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı-
Protokolde icra vekalet ücreti miktar olarak belirtilmemiş ise de; vekalet ücreti ödeneceği anılan kararlaştırılmış ise, icra vekalet ücreti hesabının ödeme tarihlerinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre tespiti mümkün bulunduğundan icra dairesince belirlenebileceği ve bu miktar üzerinden takibe devam edilebileceği-
İpotek veren şikayetçi şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediğinin görüldüğü, bu eksikliğin İİK.nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-