Borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılabilmesi ve borçluya icra emri gönderilebilmesi için, İİK'nun 150/ı maddesinde yazılı usule göre hesap kat ihtarının borçluya tebliğ edilmesi veya edilmiş sayılması, ipotek veren üçüncü kişiye de TMK'nun 887. maddesine göre muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu halde icra müdürünün İİK'nun 149. maddesine göre işlem yapacağı ve borçluya icra emri göndereceği, İİK'nun 150/ı maddesinde yazılı şartların gerçekleşmemesi nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin, süreye bağlı olmaksızın icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Borçluya, yöntemince hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı- Borçlu şirketin kredi sözleşmesinde yazılı adresine çıkartılan ihtarmenin, şirket yetkilisi yerine şirket ortağına tebliğinin usulsüz olduğu-
Takibe dayanak ipoteğin, konut finansman kredisi nedeni ile alınan kredi borcuna ilişkin olarak kurulduğu, bu durumda, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borcun miktarı ve faizi yapılan özel sözleşmelerin koşullarında değerlendirilmeden sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ilam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceğinin kabulü gerekeceği-
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinden kaynaklı ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK’nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
“Konut Kredisi Sözleşmesi ve Tüketici Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan kesin borç ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan takipte, icra emrinin iptali yerine takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinin bir tür tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
Mahkemece yerinde bir gerekçe ile ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermediği kabul edildiğinde ve alacaklı İİK'nun 150/ı maddesinde sayılan kişilerden olmadığında alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emri gönderilemeyeceği; ancak ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermemesinin alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı ve bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesi gerektiği-
İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edileceği ve bu durumda, bir ana para (kesin borç, karz) ipoteği söz konusu olacağı - takibe dayanak ipotek kesin borç ipoteği olmakla, alacaklının, bu ipotek akit tablosuna dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri tebliğ edilmesi, İİK'nun 149. maddesi hükmüne uygun düşeceğinden mahkemece borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü sair şikayet nedenlerinin incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
İpoteğin, borçlunun bankaya karşı olan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiği yani kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmediği, alacaklının salt bu ipotek akit tablosuna dayanarak borçlu hakkında ilamlı icra takibi yapamayacağı- Ancak alacaklının kredi geri ödemesinin yapılmaması nedeni ile noter vasıtası ile hesap kat ihtarnamesi tebliğ ettiği bu durumda icra müdürlüğünce İİK'nun 150/ı maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 149. maddesi gereğince borçluya icra emri gönderilmesinin usule uygun olduğu- Borçlunun kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz etmekle icra hukuk mahkemesine şikayette bulunma hakkı kazandığı-