Banka lehine ipotek kurulduğu tarihte çekişmeli taşınmaz üzerine davalıların borcu nedeniyle tesis edilen ipotek kayıtlarının ilgili bankadan celp edilmesi, söz konusu ipoteğin dava konu taşınmazın tamamının üzerine mi yoksa çekişme konusu ¾ payın üzerine mi konulduğunun ve kalan ¼ payın ( reddedilip, kesinleşen ) dava tarihindeki değerinin anılan ipotek bedelini karşılayıp karşılamadığının saptanması, karşılamıyor ise; ¾ payın dava tarihinde üzerinde çekişmeli ipotek yokmuş gibi rayiç değeri ve üzerindeki çekişmeli ipotekle birlikte rayiç değerinin keşfen ayrı ayrı saptanması, takyidatsız değerden takyidatlı değerin çıkarılması, ortaya çıkan farkın davacının zararı olduğunun tespiti, daha sonra inançlı işlem ve 6098 sayılı TBK’nun 97. maddesi uyarınca davacı tarafın yatırması gereken bedelden belirtildiği üzere tespit edilen farkın (davacının zararı) çıkarılması ile ortaya artı bir bedel ( pozitif ) çıkması halinde mahkemece bu bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi için davacı tarafa usulüne uygun süre verilmesi (yatırmaması halinde hukuki sonuçları da hatırlatılmak suretiyle) ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Davacının HMK.'nun 327/1. maddesindeki düzenleme uyarınca gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermediği, o halde, HMK’nun 326/2. maddesi gözetilerek tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu- Davacının yüklenicinin halefi olarak bağımsız bölümü hak kazanıp kazanmadığı saptanılması, noksan işler bedeli arsa sahibine ödenmek üzere TBK mad. 97'de yer alan birlikte ifa kuralı gereğince davacıya depo ettirilmesi, bakiye satış bedeli konusunda davacının sözleşmedeki bedelin tamamını ödediği gözetilerek, dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeli belirlendikten sonra satış bedelindeki oranlamaya göre saptanacak bakiye satış bedeli depo ettirildikten sonra yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme yapılıp, davacının yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
TBK mad. 97'ye göre karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiğinden, davacının talep edilen dönemdeki kira gelirlerini isteyemeyeceği- İmzası inkar edilmeyen adi yazılı belge ve yukarıda yer verilen davacı beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından davacıya toplam 317.000,00 TL ödendiği, bunun karşılığında çekişmeli taşınmazın ½ payının davalıya teminat amacıyla devredildiği anlaşıldığından, TBK mad. 97 gereğince davacı tarafa 317.000,00 TL’yi mahkeme veznesine depo etmesi için usulüne uygun süre verilmesi gerektiği, anılan bedelin depo edilmesi halinde davanın kabul edileceği, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tarafların fiili olarak kullanımında olan bağımsız bölümler ile satışı yapılan bağımsız bölümlerin arsa sahibi ya da yükleniciden kime özgülendiği net olarak belirlenip, sözleşmedeki paylaşım oranına göre asıl davada davacı arsa sahibinin hak sahibi olup olmadığı saptanmalı, daha sonra yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmesi, arsa sahibinin alacaklı olduğu bedel olması halinde yükleniciye mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmeli ve depo edilmesi halinde birlikte ifa kuralı gereği asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davasında, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceğinden, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi gerekli olup, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmesi, arsa sahibinin alacaklı olduğu bedel (tadilat masrafları, kira tazminatı, eksik ve ayıplı iş) olması halinde yüklenciye mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilerek depo edilmesi hâlinde birlikte ifa kuralı gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda bir kısım eksik ve ayıplı iş bedeli depo edilmiş ise de, sözleşmede ön görülen sürede teslimin yapılmadığı sabit olup, davalı arsa sahibinin teslimin gecikmesinden kaynaklı kira kaybı zararının da belirlenip, davacıya depo ettirilmesi hâlinde birlikte ifa kuralı gereği davanın kabulüne karar verileceği, davalı yanca bir kısım eksik ve ayıplı işlerin davalı arsa sahibince yaptırıldığı ileri sürülmüş olup, mahkemece bu belirlemenin de yapılması ve arsa sahibince yaptırılan eksik ve ayıplı iş tespit edilmiş olması hâlinde bedelinin de yüklenici tarafa ayrıca depo ettirilmesi gerektiği- Mahkemece verilen süreye rağmen kira tazminatı ve var ise arsa sahibince yaptırıldığı belirtilen işler bedeli davacı yüklenici tarafından depo edilmez ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği
1. HD. 05.06.2018 T. E: 2015/12726, K: 11036-
Davacı yanca herhangi bir ek dava açmaksızın yaptığı ıslah işlemiyle, dava tarihini aşacak şekilde cezai şart isteminde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Sözleşmedeki paylaşım proje esas alınarak yapılmışsa da, arsa sahibince daha sonra tadilat projesi yoluyla, 3 adet bodrum kattan 2 tanesi ortak alan olmaktan çıkarılarak, bu alanda 4 adet bağımsız bölüm teşekkül ettirilmiş ve kat irtifakında bu bağımsız bölümler arsa sahibi adına tescil edildiğinden, sözleşmede 8 adet olan bağımsız bölüm sayısı 12 adete çıkmış ve yine yüklenici aleyhine olarak bina ortak alanı daraltılmış olduğundan. sözleşmede, sonradan ilave bağımsız bölüm çıkması halinde, bu bağımsız bölümlerin paylaşımının nasıl yapılacağı kararlaştırılmamış olduğundan, paylaşımın sözleşmede belirlenen oran üzerinden yapılması ve davacı yüklenicinin sonradan ortaya çıkan bu bağımsız bölümler üzerinde, bodrum katların bağımsız bölüme dönüştürülmesi için yapılan tadilat nedeniyle ortaya çıkan masraflardan payına düşeni karşılamak kaydıyla, sözleşmedeki payı (3/8) oranında hak sahibi olduğunun kabul gerektiği- Davacı yüklenici ayrı bir dava açmak yerine bu konudaki talebini asıl davada ıslah yoluyla ileri sürdüğünden ve bu talep dava konusu dışında yeni bir talep niteliğinde olduğundan, davacı yüklenicinin fazladan yapılan bağımsız bölümlere ilişkin bedel isteminin reddi gerektiği- Asıl davada birlikte ifa kuralına göre, birleşen davada hüküm altına alınan, yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacakları da dahil olmak üzere, davacı arsa sahibinin tüm alacaklarının ödenmesi halinde, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici adına tesciline karar verilmesi ve ayrıca, aynı gerekçelerle, davalı arsa sahibinin davaya karşı koymakta haklı olduğu gözetilerek asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği- İşçilerin sigorta pirim borçları yüklenici tarafından değil, arsa sahibi tarafından ödenmiş ve arsa sahibi bu alacağın rucüen tahsili istemiyle birleşen dava açmış olup söz konusu borç ifa edilmediği sürece, arsa sahibinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden, birleşen dava tarihi itibariyle bu borcunu henüz ifa etmediği anlaşılan davacı yüklenicinin cezai şart isteminin bu nedenle reddi gerektiği-TBK 'nın 182. maddesi uyarınca, hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceğinden, mahkemece, davalı arsa sahibinin tacir olmadığı gözetilerek, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahiş olup olmadığı ve indirilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği-
Yüklenicinin veya ondan kişisel hakkını yazılı olarak devralan davacının hakkını davalı arsa sahiplerine karşı ileri sürebilmesi için, sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması gerektiği- Öncelikle yüklenicinin arsa sahiplerinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre, dava konusu bağımsız bölümleri hak edip etmediğinin belirlenmesi, yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölüm olduğu takdirde, davacının davalı yüklenici ile imzaladığı protokol hükümleri uyarınca bağımsız bölüm talep etme şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkin davada, karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenicinin tescile hak kazanamayacağı-
Davalı kooperatifin ortağı olan davacının, arsa malikleri ve ortağı olduğu kooperatiften tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalı kooperatifçe davacının tapu talep etme koşullarını taşıdığı kabul edilmiş ise de, davalı kooperatifin dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydını talep etme koşullarını taşıyıp taşımadığı belirlenip kooperatif ortaklığına bağlı tapu iptali ve tescil isteyen davacının davalı kooperatife dava açmakta hukuki yararının bulunduğu-