Eksik, ayıplı iş tazminatı taleplerine dair yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu- Her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde "...inşaat süresinin bitiminde hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın -kira tazminatından hariç- cezai şartın muaccel olacağı...’ kararlaştırıldığından ve temerrütte gerçekleşmiş olduğundan kira tazminatı yanında ceza-i şarta da hükmedilmesi gerektiği- Yüklenicinin kendi edimini ifa etmeden kira tazminatı talep edemeyeceği, ayrıca imal ettiği bağımsız bölümler kendi uhtesinde olup, tapu kaydı olmadan da fiilen kullanılabileceği- Tapu iptal ve tescil talebi de bulunmakta olup mahkemece, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi gerekli olup yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmesi, arsa sahibinin alacaklı olduğu bedel (kira tazminatı, eksik ve ayıplı iş) olması halinde bu bedelleri karşılayacak şekilde bağımsız bölüm elde tutulması ya da yükleniciye mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi ve depo edilmesi halinde birlikte ifa kuralı gereği davanın kabulüne karar verilmesi, verilen süreye rağmen kira tazminatı ve var ise eksik ve ayıplı işler bedeli, davacı yüklenici tarafından depo edilmez ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği- “Avans faizine" mi "yasal faize" hükmedilmesi gerektiği-
Adi ortaklık sözleşmesinde, karşılıklı borç yükleyen (satış veya kira gibi) sözleşmelerde olduğu gibi bir akidin borcunu yerine getirmemesi halinde öbürünün de borcunu yerine getirmekten kaçınmasının söz konusu olmadığı- Bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmekten kaçınması diğer tarafa ancak, BK'nın 535 inci maddesinin yedinci fıkrası (TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci fıkrası) uyarınca ortaklığın haklı sebeple feshini isteme hakkını vereceği ve ortaklığın mahkeme kararı ile ortadan kalkacağı- Ortaklığın feshi, diğer tarafça istenmemiş ise ortaklık sözleşmesinin yürürlükte kalacağı- Buna bağlı olarak, bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmemesinin, ortaklığın tasfiyesi durumunda onun hiç pay alamamasına değil, aksine sadece tasfiyede katılım payını taahhüt ettiği oranda alamamasına neden olacağı-
Adi ortaklık sözleşmesinde, karşılıklı borç yükleyen (satış veya kira gibi) sözleşmelerde olduğu gibi bir akidin borcunu yerine getirmemesi halinde öbürünün de borcunu yerine getirmekten kaçınmasının söz konusu olmadığı- Bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmekten kaçınması diğer tarafa ancak, BK'nın 535 inci maddesinin yedinci fıkrası (TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci fıkrası) uyarınca ortaklığın haklı sebeple feshini isteme hakkını vereceği ve ortaklığın mahkeme kararı ile ortadan kalkacağı- Ortaklığın feshi, diğer tarafça istenmemiş ise ortaklık sözleşmesinin yürürlükte kalacağı- Buna bağlı olarak, bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmemesinin, ortaklığın tasfiyesi durumunda onun hiç pay alamamasına değil, aksine sadece tasfiyede katılım payını taahhüt ettiği oranda alamamasına neden olacağı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tesciline-
Kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimini ifa etmesini isteyemeyeceği- Davalı arsa sahipleri ellerinde yükleniciye ait sadece 3 daire kaldığını beyan ettiklerine göre, birlikte ifa kuralına göre, davanın kesinleşmesi halinde bu davada hüküm altına alınan, davacı arsa sahiplerinin tüm alacaklarının depo edilerek dava konusu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici adına tesciline karar verilmesi gerektiği- Davalı arsa sahiplerinin ihtarname cevabında "yükleniciye verilmesi gereken 9 daire 1 dükkanın tapusunun davacı yüklenicinin satış yaptığı şahıslara devredildiği, davalı arsa sahiplerinin elinde yükleniciye ait 3 daire 1 dükkanın kaldığı, inşaatta eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğu, bu eksikliklerin tamamlanması gerektiğinin" ihtaren bildirildiği, yargılama aşamasında ise davalı arsa sahiplerince "ellerinde yükleniciye ait sadece 3 daire kaldığı" iddia edildiğine göre, mahkemece bu hususta yeterince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak "davalı arsa sahiplerinin elinde 7 daire kaldığı, inşaattaki eksiklerin ve iskan masraflarının bu dairelerden karşılanması imkanı bulunduğu" gerekçesi ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İnançlı işlem ile borçlu, alacaklısına malını rehin etmek, yani yalnızca sınırlı ayni bir hak tanımak yerine, malının mülkiyetini geçirerek rehin hakkından daha güçlü, daha ileri giden bir hak tanıdığı, sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri verme sorumluluğu oluştuğu- Belge ile ispatı gerektiği ve fakat böylesine bir belgenin bulunmadığı uyuşmazlıklarda; davacıların sunmuş olduğu dekontların uyuşmazlık ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde delil başlangıcı teşkil edeceği ve çekişmenin giderilmesinde gözardı edilemeyeceği- Somut olayda, öncelikle kredi ödemesine ilişkin dekontların okunabilir asıllarının ibrazının sağlanması, dekontların davacıların elinde bulunması hususu da gözetilerek delil başlangıcı niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi, bu nitelikte sayılması durumunda dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek çekişme konusu taşınmazın inançlı işlem kapsamında davalıya devredildiği kanaatine varılması halinde, kredi borcunun kim tarafından ödendiği üzerinde durulmak suretiyle, bu aşamada TBK mad. 97 düzenlemesi de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı/alıcının elindeki makineyi davalı/satıcıya fiilen teslim etmek şartı ile satım bedelini alabileceği (karşılıklı edimlerin aynı anda ifası gerektiği)- Davacı makineyi teslim edimini yerine getirdiğinde, davalının para borcunu iadesinde temerrüdü gerçekleşirse, temerrüt faizine makinenin iade tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği- Birlikte ifa kuralı gereğince, halen davacı elinde bulunan makinenin davalıya iadesine karar verilmemesi ve makinenin davacı elinde bulunduğu sürece faiz istenemeyeceği gözetilmeden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
TBK mad. 97'ye göre karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceği, davalı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenicinin tescile hak kazanamayacağı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil talebine-
Yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan arsa payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatı ve yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerektiği- İnşaat yapma borcunu yerine getirmeyen yüklenicinin, arsa sahibinden tapu devrini isteyemeyeceği-