İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil; birleştirilen dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da, Dairenin 1475 s. K. döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 s. K. döneminde de devam etmekte olup; sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânının bulunduğu (Yargıtay 9. HD. 18.1.2010 gün, 2009/24286 E, 2010/74 K.)- Davacının iş akdini, aynı zamanda geçmiş ücretlerinin düzensiz ve gecikmeli ödendiği gerekçesiyle de feshettiği, bu durumda; geçmiş ücretlerin tam ve zamanında ödendiğinin ispat külfeti davalı işverende olup, davalı işverenin davaya cevap vermediği, delil göstermediği, davaya katılmadığı ve davalı işveren kendi üzerinde bulunan ispat külfetini yerine getirmediğinden davacı işçinin geçmiş ücretlerinin zamanında ödenmediği gerekçesine bağlı fesih, haklı kabul edilerek kıdem tazminatının kabulünün gerektiği-
Davacının kredi temini amacıyla bağımsız bölümü davalıya devrettiği ve kredi taksitlerinin ödenmesi ile borç bittiğinde taşınmazın kendisine devredileceği yönünde davacı ile anlaştıklarını kredi borcunun büyük kısmını ödeyen davalıya bu bedeli ödeyeceğini ihtar etmesine karşılık taşınmazı devretmek istememesi üzerine açılan davada kredi ödemelerinin bazılarının davacı tarafça ödendiğine ilişkin dekontların delil başlangıcı olduğu halde inanç sözleşmesinin varlığı tanıkla ispatlanabileceğinden taraf tanıklarının dinlenmesi, inanç sözleşmesinin varlığı tespit edildiği takdirde davacı tarafın yaptığı bütün ödemelerin gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenmesi, bundan sonra TBK.'nın 97. maddesi gereği davacıya borcun ödemediği miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi, depo edildiği taktirde bu paranın davalıya ödenmesi koşulu ile tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, inanç sözleşmesinin varlığı bu deliller ile ispat edilemediği takdirde tarafların yemin deliline de dayandığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında, davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerektiği- Yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmesi halinde üçüncü kişinin (davacının) TBK.m. 97. hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamayacağı- Diğer taraftan; kural olarak kendi edimini yerine getirmeyen tarafın, karşı tarafın borcunu yerine getirmesini isteyemeyeceği için temlik alan davacının bağımsız bölüm bedelini yükleniciye ödemiş olması, yüklenicinin de arsa sahibine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerektiği-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil ve tazminat davasında davacı ile davalı arasında düzenlendiği anlaşılan tarihsiz 'protokol' başlıklı belge gereğince davacının davalıya borcu olup olmadığının mahkemece açığa kavuşturulup, borç tespit edilmesi halinde kalan borç miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için önel verildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının dava konusu taşınmazı bankadan kredi kullanabilmek için sonradan iade şartıyla davalıya devrettiğini, davalının temin ettiği kredilerin kendisi tarafından ödendiği ve taşınmazda 2004 yılından bu yana oturduğu iddia ettiği inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında davalı cevap dilekçesinde ve eşi olan diğer davalı ile aralarındaki boşanma davasında verdiği cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu ve inançlı işlem kendisine devredildiğini ikrar ettiğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmede aşamalı devir öngörülmüş olsa dahi, yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranması ya da temerrüde düşmüş olması sebebi ile sözleşmeden dönme ve fesih davasının açılmasından sonra, arsa sahibi TBK’nın 97. maddesi hükmünce aşamalı devir yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olmayıp bu yükümlülüğünün açtığı davanın reddedilmesi halinde devam edeceğine ve buna rağmen fesih-dönme davası açtıktan sonra yükleniciye arsa payı devreden arsa sahibinin fesih-dönme kararının kesinleşmesinden sonra devredilen payı yükleniciden devralan 3. kişiden tapu kaydının iptâlini istemekte iyiniyetli olduğunun kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı-
Konusu 21 no’lu bağımsız bölüme yönelik asıl dava; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise; menfi tespit isteği-
İ.lı sözleşmenin, yazılı şekilde yapılmasının yeterli olup resmi şekil şartı olmayıp ispat koşulu olduğu- Yazıl şekilde olmasa da yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgelerin varlığı halinde tanık ifadelerinin de delil olabileceği- Üçüncü kişilerin iyiniyeti ve davalının yaptığı temliklerin de dikkate alınması gerektiği-
İ.lı işlemlerin; yazılı delil ya da yemin delili ile kanıtlanacabileceği- Davalı tarafın, ianaçlı işlemi ikrar etmesi halinde ispatın gerçeklemiş sayılacağı- Taşınmazın inançlı işlem ile devri nedeniyle oluşan alacak-verecek miktarının saptanması, bu kapsamda ilgili bankadan tarafından temin edilen kredinin kim veya kimler tarafından ödendiği hususları üzerinde durulması, buna ilişkin kayıtların getirtilmesi, varsa kredinin tarafından yatırılan miktarının tespiti ile bu bedeli mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi, yatırdığı takdirde tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmesi gerektiği-