Ortak alanlarda ve yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerine de yaptığı fazladan imalatlardan yüklenici de yararlanacağından bunların bedeli talep edilemeyeceği- Bilirkişilerce, fazladan imalat olduğu belirlenen imalatların ortak alanlarda veya yüklenicinin bağımsız bölümlerine de yapılıp yapılmadığı tespit edilmediği halde, mahkemece belirtilen imalatların tamamının bedelinin mahsup edilmesinin hatalı olduğu- Yapı kullanma izninin alınmış olmasının eseri kabul anlamına gelmeyeceği, arsa sahiplerinin eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği-
Davacı tarafından inançlı işlem hukuksal nedenine ilişkin iddianın yazılı delille kanıtlanamadığı, davacının dava dilekçesi ile delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mülkiyeti Belediyeye ait 140 ada 1 parsel sayılı taşınmaza tarımsal amaçlı fabrika kurulması amacıyla Belediye Encümeninin 21.11.2003 tarih 71 sayılı kararıyla ihale prosedürünün başlatıldığını, yapılan ihale sonucu 19.12.2003 tarihinde taşınmazın davalıya temlik edildiğini, tescil tarihinden bugüne kadar ihale şartnamesinde yazılı koşullara uygun bir faaliyete geçilmediği gibi ihtara rağmen de bir sonuç alınamadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
İcra takibine konu ilamda "davalı (karşı-davacı) tarafından davacıya (karşı-davalıya) teslim edilen kamyonun davalıya iadesine" ve "... TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiğinden,edimlerin aynı zamanda ifası gerektiği- Para alacaklısının faiz başlangıç tarihinin de bu çerçevede aracın teslim tarihi ya da teslimde temerrüde düştüğü tarih olacağı-
Taraflar arasında cari alım-satım ilişkisinin bulunduğu, her iki tarafında kabulünde olup 05.09.2013 tarihli imzalanan teklif mektubu başlıklı sözleşmenin ödeme başlıklı bölümünde “ siparişte alınmak üzere 90 günlük çekler ile ödeme evrakları alınmadan malzeme sevkıyatı yapılmayacaktır.” düzenlemesi bulunduğundan öncelikle alıcının davacının satın almak istediği sipariş konusu malların bedeli olarak davalıya 90 gün ileri tarihli çekleri teslim etmesi gerektiği davacının bu edimini yerine getirmediği anlaşılmakta olup kendi edimini yerine getirmeyen davacının, karşı yandan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceği-
İ.lı işlem hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil istemine ilişkin davada, davacı iddiasını kredi sözleşmesine dayandırdığından, davacının taşınmazı temlik ettiği kişinin satış nedeniyle kredi kullanıp kullanmadığı hususunun davacıya da sorularak açıklığa kavuşturulması, inançlı işlemin belgesi niteliğinde yazılı belge ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olup olmadığı hususunun araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların isbatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu; inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin, sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği ve bunun dışındaki bir kabulün, 5.2.1947 tarihli, 20/6 sayılı İ.ları Birleştirme Kararının kapsamının genişletilmesi, hem de taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından, kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamayacağı-
Tapu iptali ve tescil davası-
Dava dışı ... tarafından ödenen kredi taksit tutarları toplamı, davalı . tarafından ödenen kredi taksit tutarları toplamı ve bakiye kredi taksit tutarları toplamının tespiti açısından ilgili bankalardan kayıtların celp edilmediği, davacıların ödemesi gereken miktarın açıkça tespit edilerek mahkeme veznesine depo etmeleri için önel verilmeden sonuca gidildiği anlaşılmış olup, davalı tarafından bankadan çekilen kredi için karar tarihine kadar yaptığı ödeme ve kalan kredi miktarı toplamını mahkeme veznesine depo etmeleri için davacılara önel verilmesi, depo ettikleri takdirde, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, tazminat isteğine ilişkin davada karar verilmesi gerektiği-
İ. sözleşmesinin, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, yazılı delil bulunmasa da taraflar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılan parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) "delil başlangıcı" niteliğinde bir belge varsa HMK. mad. 202 uyarınca inanç sözleşmesinin "tanık" dahil her türlü delille ispat edilebileceği- Banka cevabından, davacının iki adet kredi taksidi ödemesinin mevcut olduğu anlaşıldığından bu ödemelerin yazılı delil başlangıcı olup olmadığının değerlendirilmesi, yazılı delil başlangıcı olduğuna karar verilirse davacıya tanık listesini bildirmesi için süre verilip, bildirilen tanıkların dinlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin tümüyle değerlendirilmesi ve TBK. mad. 97 hükmü de gözetilerek karar verilmesi gerektiği-