İcra mahkemesince “icra dairesinin yetkisizliği”ne karar verilmiş olması halinde, icra mahkemesince ayrıca “İİK.’nun 58. maddesinin kapsamında bulunan şikayet hakkında” karar verilemeyeceği-
Âdi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından aktif ve pasif dava (takip) ehliyetinden yoksun olduğu, takibin (ve davanın) bütün ortaklar tarafından (bütün ortaklara karşı) açılması gerektiği -Adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin geçerliliği bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılmış olan takibin -süresiz şikayet yolu ile- iptale karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya gönderilen tebligat zarfı üzerinde “içinde örnek:7 ödeme emri ve takip dayanağı faturaların bulunduğu”nun belirtilmiş olması halinde, alacaklının İİK.’nun 58/3 ve 61/I maddelerinde düzenlenen yasal zorunluluğu yerine getirmiş sayılacağı-
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentilerin de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin de ilamın kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerekeceği-
Hukuk davalarında olduğu gibi icra takiplerinde de tarafların ‘taraf ehliyetine’ sahip olmaları gerektiği yalnız gerçek ve tüzel kişilerin ‘taraf ehliyeti’ bulunduğundan Tarım İl Müdürlüğünün, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, takipte ‘aktif ve pasif husumet ehliyeti’ (taraf ehliyeti) bulunmadığı; …..Devlet Hastanesi Baştabipliği’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı; ….. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir birim olup ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı–
İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
Ödeme emrinde (“takip talebi”nde olduğu gibi) takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmesi gerekeceği-
Takip konusu yabancı para alacağının, takip tarihindeki Türk parası karşılığının «takip talebi»nde gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde gösterilmemiş olmasının -«takibin iptaline» değil- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı(yada "borçlunun itirazının kaldırılmasına"karar verilmesi gerekeceği)–
Alacak bir belgeye dayanmakta ise; belgenin onaylı örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmesi, aksi takdirde borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği–