İpotek veren kişi konumundaki taşınmaz maliki ile, lehine ipotek verilen asıl kredi borçlusu arasında “zorunlu dava (takip) arkadaşlığı” bulunduğu; bu nedenle “asıl borçlu” takipte gösterilmeden, sadece “ipotek veren kişi” hakkında takip yapılamayacağı-
«Joint venture»nin, âdi ortaklığa benzemekte olup, «iki veya daha fazla işletmenin, belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık» olup, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehilyetleri olmadığı, ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm malvarlıklarıyla sorumlu olduğu; yapılacak icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı takip talebinde gösterilip yine ayrı adlarına ödeme emri gönderilmesi gerekeceği, iş ortaklığının gerçek ve tüzel kişiliği bulunmadığından iş ortaklığı hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği-
Takipte borçlu olarak yer alan (gösterilen) kuruluşun, gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmamasının, takibin ‘pasif husumet ehliyeti yokluğu’ nedeniyle, süresiz şikayet yolu ile iptalini gerektireceği –iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinden de yoksun olduğu, bu nedenle ‘ortak girişim’ hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği–
İlamda hükmedilen yabancı para alacağının da -İİK. 58/II-3 uyarınca- Türk parası karşılığının hem takip talebinde ve hem de icra emrinde gösterilmesi gerekeceği, eğer takip talebinde bu husus yerine getirilmemişse «talebin iptaline» (eğer sadece icra emrinde bu husus yerine getirilmemişse «icra emrinin iptaline»), icra mahkemesince (süresiz) şikayet üzerine veya doğrudan doğruya karar verileceği–
Borçlunun icra dairesine başvurarak hakkında yapılan takibe itiraz etmiş olmasının, ayrıca şikayet yolu ile icra mahkemesinden “ödeme emrinin iptalini” istemesine engel teşkil etmeyeceği–
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığının «takip talebi»nde (ve «ödeme emri»nde) «harca esas değer» olarak gösterilmiş olması halinde, İİK. 58/II-3 ve 60/I. maddesi gereğinin yerine getirilmiş sayılacağı–
Atık su alacağının tahsili için belediyece başlatılan icra takibi, “apartman genel giderleri” ile ilgili olduğundan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesi gereğince apartman yönetiminin dava (takip) ehliyeti bulunduğu; atık su bedeli ile ilgili uyuşmazlık-larda, tüm kat maliklerini, apartman yönetiminin temsil edeceği ve apartman yönetimi aleyhine bu konuda dava (takip) açılabileceği-
Alacaklı tarafça “taraf sıfatı” ilamla kesinleşen kat malikleri adına, onları temsilen …. Sitesi Yöneticiliği hakkında takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (joint ventura’nın) tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyeti de olmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak ve tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları–