Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–
Tüm mirasçılarca reddedilen miras iflas hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesi gerekeceği-
İlk takip iptal edilmediği sürece yeni bir takip yapılamayacağı-
“İş ortaklığı (joint venture)nin hukukumuzdaki adi ortaklığa benzemekte olup, iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık olduğu, tüzel kişiliği olmadığından “taraf ehliyeti”de bulunmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından alacaklılara karşı doğrudan doğruya sınırsız olarak tüm malvarlıkları ile sorumlu olduğu–
Ödeme emrinde faiz oranının, faiz başlangıç tarihinin ve asıl alacak ile faiz miktarının gösterilmemiş olması nedenine dayalı şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede yapılması gerekeceği-
Takip konusu yabancı para alacağının, takip tarihindeki Türk parası karşılığının «takip talebi»nde gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde gösterilmemiş olmasının -«takibin iptaline» değil- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı(yada "borçlunun itirazının kaldırılmasına"karar verilmesi gerekeceği)–
Yabancı şahıslar tarafından MÖHUK’un 48. maddesi gereğince gösterilmesi gereken teminatın dava ve takip şartı olduğu ve mahkemece doğrudan doğruya gözetileceği, teminat yatırılmadan yapılmış olan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
Akdi faizin dayanağı olarak gösterilen sözleşmenin takip dosyasında bulunmaması ve istenen faiz miktarı ile faizin başlangıç tarihinin takip talebinde gösterilmemiş olması halinde, mahkemece “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçılar hakkında yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki içtihatlarda bahsi geçen 04.05.178 Tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…