Alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekeceği-
Alacaklının, takip talebinde, takip dayanağı olarak 14/11/2014 tarihli faturayı gösterdiği, ancak, faturanın aslının veya tasdikli örneğinin takip talebine eklenmediği, ayrıca, borçluya da ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğinin görüldüğü, o halde mahkemece, İİK'nun 58/3 ve 61. maddelerine aykırılık nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklı tarafından akdi faiz oranının dayanağı olarak gösterilen finansal kiralama sözleşmesinde takip dayanağı bonoya herhangi bir atıf bulunmadığı, takip talebinde de takip konusu bononun finansal kiralama sözleşmesi gereğince ödenecek kira bedelleri için düzenlendiğine ilişkin bir açıklama, bu hususu düzenleyen herhangi bir sözleşme yer almadığı anlaşıldığından, sözleşmede öngörülen faiz oranının takip dayanağı bono için uygulanamayacağı, alacaklı, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 s. K. mad. 4/a gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebileceği; mahkemece, borçlunun faize itirazı hakkında, takip dayanağı bononun vade tarihinden takip tarihine kadar, devlet bankalarından o yabancı para için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranları sorularak tespit edildikten sonra bilirkişiye hesaplama yaptırılarak, alacaklının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı saptanmalı, takip tarihinden sonrası için işleyecek faizin nitelik ve oranı da yukarıdaki ilkeler doğrultusunda belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kamu bankalarının fiilen uyguladıkları oranlar ile Merkez Bankası'na bildirdikleri oranlar arasında farklılıklar bulunabildiğinden, mahkemece, devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılması ve sonuca gidilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine 30.06.2008 tarihide ölen kişi hakkında 22.10.2010 tarihinde takip başlatılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından, alacaklının HMK. 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu, mahkemece alacaklıya HMK. 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yaparak takibi usulüne uygun bir şekilde mirasçılara yöneltmesi için kesin süre verilmesi, bu sürede usulünce taraf değişikliği yapılması halinde ödeme emrinin iptaline, aksi halde taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 58/1. maddesine göre takip talebinde alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerinin yazılı olması ve aynı kanunun 60/1. maddesine göre de alacaklı ile ilgili bu bilgilerin takip talepnamesine uygun olarak ödeme emrinde de gösterilmesi gerekeceği- Takip talebi ile icra emrinde faiz başlangıç tarihleri belirtilmiş olup, Yasa'da faizin bitiş tarihlerinin belirtilmesi zorunluluğunun bulunmadığı- Vergi kimlik numarası ile ödemenin yapılacağı banka hesap bilgilerinin her zaman tamamlanabileceği ve ödeme emrinin iptali nedeni olarak kabul edilemeyeceği-
Takip talebinde, borçlular arasında mirasçılar da gösterilmiş ve talep doğrultusunda vefat ettiği tespit edilenin mirasçıları tespit edilerek ödeme emri, şikayetçi mirasçılara tebliğ edilmiş olduğundan, mirasçıların ölü kişi başlatılan takibin kendilerine karşı devam edemeyeceğine yönelik şikayetinin reddi gerektiği-
İİK.nun 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu-
Takip talebinde alacaklının, adresinin yazılı olmamasına rağmen ekli vekaletnamede alacaklının yerleşim yeri adresinin mevcut olması halinde İİK mad. 58/1'deki koşulun yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği- Bu eksikliklerin her zaman tamamlanması mümkün olup, takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerekmeyeceği-
Takibe konu senette düzenlenme tarihi bulunduğuna göre senet bir bütün olarak kambiyo senedi niteliğini haiz olduğundan kambiyo hukuku bakımından şikayetin kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-