Kollektif şirketin borçlarından dolayı birinci derecede şirketin sorumlu olup, ortaklara müracaat hakkının ancak 6762 s. TTK'nun 179. (şimdi; 6102 s. TTK.'nun 237.) maddesinde yazılı şartların tahakkuku halinde mümkün olduğu, şirket hakkında usulüne uygun takip talebinde bulunularak ödeme emri tebliğ ettirilmesi gerektiği, bir takip yapılmadıkça şirketin borcundan dolayı şeriklere ödeme emri gönderilemeyeceği-
Takiplerin birleştirilmesi hususunda İİK'nda açık bir düzenleme bulunmadığından, HMK. 166 vd. uygulanarak, aralarında bağlantı olduğu için birden çok takibin birleştirildiği durumlarda, birleştirilen takip sayısı kadar, birbirinden bağımsız takipler bulunduğunun gözetileceği, birleştirilmiş olunsa da her takibin kendi içerisinde müstakil olma özelliğini koruyacağı; bu durumda İİK. mad. 150/e gereğince, birleştirilen dosyalardan icra emrinin tebliğinden itibaren iki yıl içinde satış istenmeyenler yönünden takibin düşeceği, iki yıl içinde satış istenmiş olan takip dosyaları yönünden ise bu talebin reddedileceği-
İİK'nun 58. ve 61.maddelerine göre ödeme emrine neler yazılacağı açıkça düzenlendiğinden, bunun dışında ilave bilgilere yer verilemeyeceği bu durumda ödeme emrine fazladan yazılan kısmın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 58.maddesi gereğince takip talebinde borcun sebebinin gösterilmesi ve alacağın dayandığı kooperatif genel kurul kararlarının da eklenmesi, ödeme emrinde de yer alması, ayrıca, İİK.nun 61.maddesi gereğince takip dayanağı belgelerin borçluya gönderilmesi nedeniyle borçlunun bu yöndeki şikayetinin yerinde olmadığı-
Takip talebinde, borçlular adına yapılan tazminat ödemesinin rucuan tahsili istemi olduğu belirtilerek, “genel haciz yoluyla” takip yolununun seçildiği, icra müdürü, alacaklının bu talebi ve seçimi ile bağlı olacağından, icra müdürünün takip talebine uygun ödeme emri düzenlemesi gerektiği-
Davanın temelini oluşturan icra takibinde 33.605,79 Euro alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %6,5 oranındaki Euro cinsinden dövize kamu bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsili talep edildiği, takip talebinde istenen yabancı para alacağının takip tarihindeki harca esas Türk Lirası karşılığının 78.973,61 TL olduğu belirtildikten sonra ayrıca borcun hemen ödenmesi halinde 78.973,61 TL takip alacağı, 9.645,73 TL masraf ve vekalet ücreti olmak üzere toplam borcun 88.619,34 TL olacağı yönünde bir açıklamaya yer verildiği, takip tarihindeki bu açıklamalar karşısında somut olay bakımından yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının talep edildiğinin kabulünün gerekeceği-
Davacı idarenin ödenmeyen idari para cezasının tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, mahkemece, idari para cezasının 6183 sayılı Yasa’ya göre alınması gerekirken genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı gerekçesiyle istem reddedilse de, kamu alacağının genel haciz yolu ile takip edilemeyeceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığı, davacı idarenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasa uyarınca tahsil yoluna başvurabileceği gibi genel haciz yolu ile takip yoluna da başvurabileceği-
Alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadan, borcun sebebi olarak "aidat borcu, gecikme faizi, tapu masrafı, boya ve işçilik borcu,tadilat ve tesisat borcu"nu göstermiş ise, bunlara dair belgeleri sonradan tamamlayabileceği-
Takip dayanağı olan ve alacaklı ile borçlu arasında imzalanan işgaliye sözleşmesinin, özel hukuk hükümleri kapsamında yapılan sözleşmelerden olması halinde, alacaklının akitten doğan alacağının tahsili amacıyla İİK. kapsamında genel haciz yoluyla ilamsız takip yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
İcra takip dosyalarının birleştirilmesi ilişkin kararların kesin olduğu, temyiz edilemeyeceği-