Ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi halinde, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği, ancak bu aykırılıkta alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından, alacaklının yargılama giderinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği-
Alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesinin ve belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olacağı-
Taraf ehliyeti olmayanların talebi üzerine veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemlerinin geçersiz olacağı ve bu hususun süresiz şikayet yoluyla her zaman ileri sürülebileceği-
Ödeme emri tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiği, takip dayanağı sözleşmenin bir örneğinin icra dosyasına eklenmediği ve dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğine yönelik şikayetin icra mahkemesince görülmesi gerekeceği-
Hukuk davalarında olduğu gibi, bir icra (veya iflas) takibinin esas bakımından başarı elde edebilmesi için ilk şartın, takip talebinde alacaklı ve borçlu olarak gösterilen kimselerin (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.58/1,2), o takipte gerçekten alacaklı ve borçlu sıfatını haiz olması gerekeceği-
Alacaklı tarafından tüzel kişiliği olmayan ... İl Sağlık Müdürlüğü'nün bağlı olduğu Sağlık Bakanlığı yerine ... İl Sağlık Müdürlüğü hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olduğundan ve dürüstlük kuralına da aykırı bulunmadığından alacaklının HMK'nun mad. 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
6098 s. TBK.'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76' ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da (ve icra takiplerinde de) uygulanacağı, 6098 s. TBK'nun faiz ve temerrüt faizine ilişkin 88. ve 120. maddeleri gereğince değişen oranlarda faiz oranlarının uygulanabilmesi için talep edilen faiz oranının takip tarihi itibariyle ticari veya yasal faiz oranına denk olması gerekeceği, ödeme emrinde talep edilen faiz oranının yasal ve ticari faizin üzerinde olması ve itiraz edilmeksizin kesinleşmesi durumunda anılan faizin uygulanması gerekeceği, alacaklı tarafından takipte istenen %60 işleyecek faiz oranının, takip tarihinde geçerli olan ticari veya yasal faiz oranına denk gelmediği ve bu oranların oldukça üzerinde olması karşısında, alacaklının talebinin ticari faiz olduğu sonucuna varılamayacağı, borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen bu oran üzerinden faiz hesaplanması gerekeceği-6098 s. TBK.'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76' ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da (ve icra takiplerinde de) uygulanacağı, 6098 s. TBK'nun faiz ve temerrüt faizine ilişkin 88. ve 120. maddeleri gereğince değişen oranlarda faiz oranlarının uygulanabilmesi için talep edilen faiz oranının takip tarihi itibariyle ticari veya yasal faiz oranına denk olması gerekeceği, ödeme emrinde talep edilen faiz oranının yasal ve ticari faizin üzerinde olması ve itiraz edilmeksizin kesinleşmesi durumunda anılan faizin uygulanması gerekeceği, alacaklı tarafından takipte istenen %60 işleyecek faiz oranının, takip tarihinde geçerli olan ticari veya yasal faiz oranına denk gelmediği ve bu oranların oldukça üzerinde olması karşısında, alacaklının talebinin ticari faiz olduğu sonucuna varılamayacağı, borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen bu oran üzerinden faiz hesaplanması gerekeceği-
Adi senette vadenin olması halinde, faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği, senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK. nun 68.maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının zorunlu olduğu-
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; takip tarihinden itibaren işleyecek %70 faizi ile tahsilinin istendiği, talep edilen faizin cinsinin belirtilmediği, takibin bu haliyle kesinleştiği anlaşıldığından ve takip tarihi olan 16.01.2003 tarihi itibariyle, 3095 s. K. 2/2. maddesinde öngörülen 'ticari temerrüt faizi' olan 'avans faiz' oranının %64; yasal faiz oranın ise; %55 olması karşısında, takip talebinde yürütülmesi istenilen işleyecek %70 faiz oranının, yasal ya da ticari temerrüt faiz oranına denk gelmediği, talep edilen faiz oranı, belirtilen faiz oranlarına uygun olmadığına göre; alacaklının da; takipten sonrası için, yasal ya da avans faiz oranının uygulanmasını istediği sonucuna varılamayacağı, dolayısıyla ,takip tarihinden sonraki dönem için işlemiş faizin belirlenmesi yönünden, değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı, kesinleşen %70 faiz oranının esas alınması gerektiğinden, mahkemece, takipten sonrası için 'işlemiş faiz' miktarının, %70 faiz oranı üzerinden saptanması gerektiği -
İcra takiplerinde kesinleşen faiz oranına göre faiz talebi-